hakedişlerden eksik ödenen bedellerin, hakedişlerin ihtirazi kayıtla ödendikleri tarihlerden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, mahkemece karar verilirken de “178.919,74 TL’nin hakedişlerin ihtirazî kayıt ile ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine” hükmedilmiştir. Bu şekilde alacağın ne kadarlık kısmına hangi tarihlerden itibaren faiz işletileceğinin açıkça gösterilmemiş olmasının şüphe ve tereddüt uyandıracağı gibi infazda imkânsızlık yaratacağı açıktır.Bununla birlikte, sözleşme ilişkisinden doğan muaccel bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için miktarı gösterilmek ve talep edilmek suretiyle o alacağın borçludan ihtaren istenmesi gerekir

  1. Hukuk Dairesi         2018/2658 E.  ,  2018/3388 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup davacı yüklenicinin eksik ödenen hakediş bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2’nci fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” denilmiştir. Davacı yüklenici dava dilekçesinde eksik ödeme yapıldığını ileri sürdüğü 6, 7, 8, 10, 11, 12 ve 13 numaralı hakedişlerden eksik ödenen bedellerin, hakedişlerin ihtirazi kayıtla ödendikleri tarihlerden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, mahkemece karar verilirken de “178.919,74 TL’nin hakedişlerin ihtirazî kayıt ile ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine” hükmedilmiştir. Bu şekilde alacağın ne kadarlık kısmına hangi tarihlerden itibaren faiz işletileceğinin açıkça gösterilmemiş olmasının şüphe ve tereddüt uyandıracağı gibi infazda imkânsızlık yaratacağı açıktır.Bununla birlikte, sözleşme ilişkisinden doğan muaccel bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için miktarı gösterilmek ve talep edilmek suretiyle o alacağın borçludan ihtaren istenmesi gerekir. Davacı yüklenici davadan önce usulüne uygun ihtarname göndererek davalı iş sahibini temerrüde düşürmediğinden hakedişlerin ödenmesi tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi de doğru olmamıştır. Kararın bu yönden bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendindeki “hakedişlerin itirazî kayıt ile ödeme tarihinden itibaren” kelimelerinin karardan çıkarılarak yerine “dava tarihinden itibaren” kelimelerinin yazılmasına ve kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.