ihale sözleşmesi uyarınca davacının sistemi kurarak işletmeye başladığını ancak davacıdan kaynaklanan sebeplerle kullanıcıların zorluklar yaşaması sonucu şikayetlerin artması sonucu belediye encümeninin ihalenin kapsamını genişleterek yetkisini aştığı, yatırım bedelinin sadece toplu taşıma esnafından alınmasının hakkaniyete aykırılık taşıdığı hk

Davalı vekili savunmasında, sözleşme uyarınca davacının sistemi kurarak işletmeye başladığını, ancak davacıdan kaynaklanan sebeplerle kullanıcıların zorluklar yaşaması sonucu şikayetlerin arttığını,

sisteme itiraz eden … isimli şahıs tarafından idari yargıda açılan dava sonucu mahkemece Belediye Encümeni’nin ihalenin kapsamını genişleterek yetkisini aştığı, yatırım bedelinin sadece toplu taşıma esnafından alınmasının hakkaniyete aykırılık taşıdığı gerekçeleriyle encümen kararının ve ihale onay belgesinin iptâl edildiğini, kararın Danıştay tarafından onaylanarak kesinleştiğini,

belediyenin iptâl kararının gereğini yasal çerçevede uyguladığını, bu haliyle sözleşmenin ifası hukuken imkânsız bulunduğundan fesih iradesinin kendilerinden kaynaklanmadığını, davacının zarar istemlerinin dayanağının da bulunmadığını,

sözleşmenin kısmen ifa edilmiş olup, geriye * ifa süresi kaldığını, sistem işletmeye başladığında davacı yüklenicinin satışını yaptığı * adet karttan elde ettiği kazanç tutarının en az *TL olduğunu belirterek 818 sayılı BK’nın * sözleşmenin *idari şartnamenin * maddeleri uyarınca dayanağı bulunmayan tazminat isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, sözleşmenin davalı belediye tarafından haksız feshedildiği kabul edilerek, *TL geçmiş dönem uygulama zararı, *TL kazanç kaybı, *TL şehir kartı uygulamasından doğan zarar, * TL bilet satış, reklam vs. gelirinden doğan zarar olmak üzere toplam *TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, yatırım zararına ve manevi zarara ilişkin istemlerinin reddine,

teminat mektubunun iadesine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Anılan karar dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda “Mahkemece yapılması gereken iş, davacının gerçekleştirdiği yatırımın bedelini konunun uzmanı sayılan bilirkişiler heyetine inceletmek, iptâl kararının kesinleştiği *tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre yatırım bedelini hesaplatmak,

bundan kısmi işletme döneminde elde edilen bedeli mahsup etmek, kalan yatırım bedelini davadaki talebe göre hüküm altına almak, kâr kaybı (olumlu) zararına ilişkin istemi ise tümüyle reddetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan yanılgılı hukuki değerlendirmeyle kâr kaybının tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.” bozmaya uyulmak sureti ile yapılan yargılama sonucunda mahkemece verilen kısmen kabul kararı taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece Dairemiz 2013/1821 Esas 2014/4114 Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşacağından bu doğrultuda inceleme ve araştırma yapılarak hüküm tesisi zorunludur. Bozma ilamında belirtildiği üzere iki hususun bilirkişiler tarafından tespiti gerekmektedir. Bunlar; 1-26.10.2009 tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre yatırım bedeli, 2-Kısmi işletme döneminde elde edilen bedelin hesaplanmasıdır. Yargıtay bozma kararı sonrasında görevlendirilen bilirkişiler uyuşmazlığın çözümünde esas olan iki bedelin tespitini yapmamışlardır.

Alınan rapor ve ek raporlar bu nedenle hükme esas almaya elverişli olmadığı gibi bu raporları gözönüne almadan zararın istenen miktardan fazla olduğundan bahisle talep gibi karar verilmesi de hatalıdır. Ayrıca yatırım bedeli hesaplaması yapılırken * tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre hesaplama yapılması gerektiği bozma ilamında belirtildiğinden, mahalli piyasa rayiçleri ile hesaplama Türk lirasına göre yapılacağından döviz cinsinden karar verilmesi de hatalıdır. Kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; büyükşehirlerden birine talimat yazılarak, bilinen üniversitelerin işletme veya ekonomi kürsülerinden seçilecek akademik kariyere sahip öğretim üyesi ve davacının üstlendiği işle ilgili olarak işletme bölümünden ve bilişim, bilgisayar (yazılım) ve elektrik konusunda uzman öğretim üyelerinden oluşacak bilirkişi heyeti oluşturularak dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, önceki raporlar irdelenmek, oluşacak çelişkiler giderilmek sureti ile bozma ilamı doğrultusunda rapor alınıp, alınan rapora itirazlar da karşılanıp gerektiğinde yeniden bilirkişi heyeti oluşturulup maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve karar verilmesinden ibaret olmalıdır.