ihale sözleşmesinin idarece feshi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme fesh edilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir

  1. Hukuk Dairesi         2012/5204 E.  ,  2013/4744 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı vekili tarafından istenmiş, davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, alacağın tahsili ve otomobilin iadesi istemleriyle açılmış; mahkemece, 9.950,78 TL teminat bedelinin davalıdan tahsiline ve 34 …. plaka sayılı….marka aracın, yeddieminden davacı tarafından teslim alınmasına karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece verilen karar, davacı vekilince sunulan 18.07.2013 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de; verilen temyiz dilekçesi mahkemenin temyiz defterine kaydedilmediği gibi temyiz harçları da yatırılmamıştır. Açıklanan bu sebeplerle, davacı vekilinin temyiz başvurusu usule uygun bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Yanlar arasında 18.08.2009 tarihli sözleşme yapılmış ve davacı, yüklenici sıfatıyla, sözleşmedeki koşullarla …. ilçesi genelindeki cadde ve sokaklarda mevcut asfaltın nakliyesi, serilmesi ve baca yükseltilmesi işlerinin yapımını 879.410,00 TL götürü bedelle yüklenmiştir. Dava dosyası kapsamındaki yazılar ve tarafların açıklamaları değerlendirildiğinde; yanlar arasındaki sözleşmenin davalı-işsahibi tarafından 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 20. maddesi hükmüne uygun şekilde 29.03.2010 tarihinde fesih olunduğu sonucuna varılmaktadır.

4735 Sayılı Yasa’nın 20. maddesi gereğince, ihale sözleşmesinin idarece feshi halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme fesh edilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Aynı Yasa’nın 22/2. maddesi hükmü uyarınca da, 20. maddesi hükmüne göre sözleşmenin fesh edilmesi halinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar … tarafından yayınlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncellenir ve güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tutarı arasındaki fark yükleniciden tahsil edilir. Somut olayda yatırılması gereken kesin teminat tutarının 63.049,22 TL olması gerekirken, davacı tarafından 73.000,00 TL kesin teminatın yatırıldığı taraflar arasında çekişmesizdir. Davalı tarafından hesaplanan ve 03.05.2010 tarihli yazıda doğru olarak hesaplanıp gösterilen güncellenmiş kesin teminat tutarı, 67.896,13 TL’dir. Bu miktarın yatırılan 73.000,00 TL teminat miktarından mahsubu gerekir. Çünkü, davalı idarenin az yukarıda açıklanan yasal nedenle güncellemeden kaynaklanan fark tutarı, davalı idarenin alacağı olup, fazla yatırılan teminattan mahsubu gerekir. Mahsup ise, itiraz niteliğinde olup mahkemece doğrudan gözetilmesi gerekir. Buna göre, 4.846,91 TL alacağın mahsubu halinde davacıya 5.108,87 TL’nin iadesi gerekir. Davalı da 11.05.2010 tarihinde 5.108,87 TL tutarındaki dava konusu alacak kısmını davacıya ödemiştir. O halde, belirtilen miktardaki alacağa yönelik davanın konusu kalmadığından bu miktara ilişkin davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına; ancak dava tarihinden itibaren başlamak ve 11.05.2010 tarihine kadar geçerli olmak üzere talep edilen temerrüt faizinin uygulanmasına, alacağa ilişkin fazla istemin reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece alacağa ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve kararın açıklanan bu sebeple davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine; 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ve 3. bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.