sözleşmenin hükümleri ile ihale dökümanı arasında çelişki veya farklılık olması durumunda ihale dökümanında yeralan hükümler esas alınacağına göre ihale dökümanı kapsamında yer alan projelerdeki miktara göre imalât yapılacağı, sözleşmede projeden daha az alan gösterilmesi

 

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/49
Karar No:2015/1360
K. Tarihi:19.3.2015

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi uyarınca fazladan yapılan imalât bedelinden şimdilik kaydıyla 30.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, 23.07.2013 tarihinde harcı ödenmek suretiyle davadaki istem 922.952,36 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili, sözleşme ve eki projelere göre davacının işi yapmayı yükümlendiğini fazla imalât yaptırılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 10.11.2011 tarihli sözleşmeyle 1 adet 1950 m2 betonarme laboratuvar binasının, yüklenici tarafından teklif edilen 2.246.000,00 TL toplam götürü bedelle yapımı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 8. maddesinde ekleri gösterilmiş, Yapım İşleri Genel Şartnamesi, İdari Şartname, Sözleşme Tasarısı, Uygulama Projeleri Mahal Listesi, Özel Teknik Şartname, Genel Teknik Şartname, Açıklamalar (varsa), Diğer ekler biçiminde sıralanmıştır. 8.1. madde hükmünde, sözleşme hükümleri ile ihale dökümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde, ihale dökümanın da yer alan hükümlerin esas alınacağı belirtilmiştir. İhale dökümanında yer alan idari şartnamenin, ihale konusu işe ilişkin 2. maddesinde, miktarı ve türü başlıklı bölümünde, “1 adet 1950 m “sup” 2 betonarme laboratuvar binası yapım işi” olarak açıklanmış, ihale dökümanının kapsamı kısmında da “uygulama projeleri” de gösterilmiş, ihale dökümanının kapsamında yer alan belgelerden olduğu açıklanmıştır. Davacı ihale komisyonu başkanlığına verdiği 07.09.2011 tarihli teklifinde, ihale dökümanını oluşturan tüm belgelerin tarafından okunduğunu, anlaşılmış ve kabul edilmiş bulunduğunu, ihale dökümanında yer alan tüm düzenlemeleri dikkate alarak teklif verdiğini belirterek KDV hariç 2.246.000,00 TL bedelle anahtar teslimi yapmayı kabul ve taahhüt etmiştir. Davacının istemi üzerine mahallinde yaptırılan tespitte, binanın onaylı projesine uygun olduğu, ancak projede ve fiilen yapılan imalât tutarının 2747,19 m2 olmasına karşı sözleşmeyle ihale belgelerinde 1950 m2 gösterildiği, buna göre de 797 m2 fazla imalât olduğu görüşüne yer verilmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise, sözleşmede yer alan işin miktarının 1950 m2 değil, uygulama projesinde ve inşaat mahalinde yapılan ölçümlere göre 2751,35 m2 olduğu, 801,35 m2 fazla imalâtın 2011 yılı birim fiyatlarıyla 989.667,25 TL sözleşme fiyatıyla 922.952,36 TL hesaplanmış, sözleşme fiyatıyla saptanan tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Görülüyor ki ihaleye çıkartılan binanın uygulama projeleriyle sözleşmede gösterilen inşaat alanı arasında fark vardır. Projelerin sözleşmenin imzalanmasından sonra değiştirilmesi, yani inşaat alanının sonradan genişletilmesi söz konusu değildir. Buradaki uyuşmazlık, sözleşmede gösterilen alan (1950 m2) ile projedeki (2751,35 m2) alan arasındaki fark imalât bedeli noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki uygulama projeleri ihale sırasında incelemeye sunulmuş, davacı da tüm belgeleri okuyup inceleyerek teklifini sunmuştur. İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin projelerdeki inşaat alanının miktarını bilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmenin hükümleri ile ihale dökümanı arasında çelişki veya farklılık olması durumunda ihale dökümanında yeralan hükümler esas alınacağına göre ihale dökümanı kapsamında yer alan projelerdeki miktara göre imalât yapılacağı, sözleşmede projeden daha az alan gösterilmesini sonuca etkisi olmadığı da açıktır.
O halde tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.