yüklenicinin yüklendiği işlerden çelik konstrüksiyon çatı işinin yapılması işinin alt yüklenici olarak yapılması için bu davalı ile aralarında sözleşme olduğunu işin yapılması sırasında işten el çektirildiğini, yapılan işlerin bedelinden * TL’lik bölümün ödenmediğini belirterek şimdilik * TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemi hk

  1. Hukuk Dairesi         2016/2507 E.  ,  2016/4349 K.
    “İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Davalılar :1-… A.Ş.
2-… İnş. Tic. Ltd. Şti.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, bakiye iş bedeli nedeniyle alacak, istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararı 20.07.2016 tarihinden önce verildiğinden, HMK geçici 3/2. madde gereğince HUMK’nın 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK’nın değişiklik öncesi hükümlerine göre temyiz incelemesi yapılmıştır.
Davacı davalılar arasında eser sözleşmesi olduğunu, buna göre davalı … İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin yüklenici olduğunu ve yüklendiği işlerden çelik konstrüksiyon çatı işinin yapılması işinin alt yüklenici olarak yapılması için bu davalı ile aralarında sözleşme olduğunu, işin yapılması sırasında işten el çektirildiğini, yapılan işlerin bedelinden 520.199,74 TL’lik bölümün ödenmediğini belirterek şimdilik 150.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş, davalı … İnş. Tic. Ltd. Şti. davacının edimlerini yerine getirmediğini istenebilecek alacak bulunmadığını belirterek davanın esastan reddini, diğer davalı ise; davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın husumetten reddini savunmuş, mahkemece son oturumda davacı vekilinin mazeret talebi reddedilerek dosya işlemden kaldırılmış ve sonrasında dosyanın üçüncü kez takipsiz bırakılması nedeniyle her iki davalı yönünden HMK’nın 150. madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK’nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu “Çelik Konstrüksiyon Çatı Yapılması” işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış bakiye iş bedeline ilişkin alacak davasıdır. Davacının dayandığı sözleşmeye göre davacı yüklenici davalı … İnş. Tic. Ltd. Şti. iş sahibidir. Davalılar arasındaki sözleşmeye göre ise davalı … İnş. Tic. Ltd. Şti. yüklenici diğer davalı iş sahibi durumundadır.
HMK’nın 150. maddeye göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. (HMK 27) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. (HMK 30) Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma” hakkına sahiptir. (Anayasa 36/1) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkı ile ilgili 6. maddesine göre ise taraflar; davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini, davaya ilişkin savunmaları için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma, kendini savunma, avukat yardımından yararlanmayı isteme hakkına sahiptir. Bu hakkın unsurlarından olun aleniyet ilkesi hukukumuzda HMK’nın 28. maddede kapsamlı olarak düzenlenmiştir.
Belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı ve aleniyet ilkesi ile hak arama hürriyetinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü oturuma katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, duruşmanın ertelenmesini isteyebilir. Bu isteği kapsayan dilekçenin HMK’nın 445. madde gereğince elektronik ortam olan UYAP üzerinden duruşma saatine kadar gönderilmesi mümkün olup ayrıca fiziki olarak gönderilmesi gerekmez. O halde, HMK’nın 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa, gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, yenileme hakkı yok ise davanın açılmamış sayılmasına veya yenileme hakkı var ise dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı son oturuma mazeret bildirmiş ve mazerete neden olarak somut biçimde başka yerlerdeki duruşması olan dava dosyalarını göstermiş olup mahkemece UYAP üzerinden incelenmesi mümkün biçimde mazeretini belgelendirmiştir. Ayrıca HMK’da sözlü yargılama duruşmasına mazeret bildirilmesini engelleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Geçerli mazeretin yasal ve geçerli neden gösterilmeksizin kabul edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi belirtilen ilke ve kurallara aykırıdır.
13.06.2013 tarihli duruşmada davalılardan … İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili davayı takip ettiğinden bu davalı yönünden dosya işlemden kaldırılmamıştır. Bu durumda bu davalı yönünden son oturumda dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılmış değildir. Son oturumda bu davalı yönünden dosya dosya ikinci kez takipsiz bırakılmış olmadığından koşulları oluşmadığı halde bu davalı yönünden de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yasanın açık hükümlerine aykırıdır.
Belirtilen nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.