sözleşme konusu projenin *tarafından kabul edildiği bildirilmiş Bakanlığın yazısında da aynı husus tekrarlanmakla birlikte bedelden sorumlu olmadıkları açıklanmıştır Davalı  Başkanlığı davacıya gönderilen ihtarında projeye yaptıkları katkıları inkâr edilememekle birlikte sözleşmenin ifasının imkansız olması nedeniyle sözleşmedeki bedelin belirlenemediği ancak fesih tarihi itibariyle hizmet bedellerinin birlikte belirlenebileceği belirtilerek sözleşme feshedilmiş Bu haliyle davacının sözleşme konusu edimin ifası için çalışmalara başladığı ancak * yaptığı değişiklik sonucu sözleşmede kararlaştırıldığı üzere doğrudan davalıya   ödeme yapılmadığı uyuşmazlık konusu değildir Bakanlığın dosya arasında mevcut bulunan cevabi yazısında, projenin *tarihinde *tarafından kabul edildiği bildirilmiş olup davalı da gerek cevabi yazılarında gerekse fesih ihtarında davacının projeye hizmetlerinin varlığını kabul etmiştir Bu durumda bakanlıkta bulunan ve onaylı proje üzerinde uzman bilirkişilerce yeniden inceleme yaptırılarak davacının çalışmalarının bu projeye katkısı belirlendikten sonra sözleşmeye göre hakettiği ücretin gerektiğinde  BK maddesi de gözetilmek suretiyle belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuyla karar verilmesi bozma nedenidir

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/3297
Karar No:2015/1841
K. Tarihi:15.4.2015

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı ile aralarında Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Operasyonel Programı (İPA) kapsamında … Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi Projesi konulu Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, edimini tam olarak yerine getirmesine karşın, davalının 16.04.2010 tarihinde sözleşmeyi haksız ve gerekçe göstermeden feshettiğini bildirdiğini, projenin tamamlanmış ve kabul edilmiş olduğundan proje bedeli olan 9.676.617 Euronun % 7’si olan KDV hariç, 677.363,19 Euro ücrete hak kazandığını taraflar arasında akdedilen 26.01.2009 tarihli sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, tek taraflı fesih edilemeyeceğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 Euronun temerrüt tarihi olan 11.05.2010 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, yetki itirazı yanında, sözleşmede projenin kabul edilmesi durumunda ücrete hak kazanacağının kararlaştırıldığını, projenin kabul edilmiş olmadığı gibi kabul edilmemesinde kusurları da bulunmadığını, danışmanlık ücretinin odanın kendi kasasından çıkacağını bilmesi durumunda sözleşmeyi imzalamalarının mümkün olmadığını, bakanlığın bilgisi dahilinde hareket edildiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Davacının yapmış olduğu tüm masrafları davalının ödemesi gerektiğini, bu nedenle 16.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 46.571,77 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, fazlaya ilişkin istem ise reddedilmiştir.
Dava, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davadaki istem, Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi Projesi kapsamında yapılan çalışmalardan kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenicinin borcu eseri fen ve tekniğine ve sözleşmeye uygun olarak tamamlamak ve teslim etmek, iş sahibinin borcu ise, kararlaştırılan ücreti ödemektir. Somut olayda davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Yanlar arasında, 26.01.2009 tarihinde Bölgesel Rekabet Edilebilirlik Operasyonel Programı kapsamında, … Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi Projesi konulu Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı projeyi yapıp teslim ettiğini ve ücrete hak kazandığını, davalının edimini yerine getirmediğini, ücretinin ödemediğini ileri sürmüştür. Davalı ise, proje müracaatından sonra sistemin farklı olacağı gerekçesiyle değişiklikliğe uğradığını ve uygulama projesi imzalanmadığından davacının bedele hak kazanmadığını, ancak davacının projeye katkısının gözardı edilemeyeceğini, emek ve mesaisine karşılık uygun bedel belirlenebileceğinin bildirildiğini savunmuştur.
… Bakanlığı’nın 03.02.2011 tarihli yazısında sözleşme konusu projenin … Birliği tarafından kabul edildiği bildirilmiş, … Bakranlığı’nın 06.06.2013 tarihli yazısında da aynı husus tekrarlanmakla birlikte bedelden sorumlu olmadıkları açıklanmıştır. Davalı … Başkanlığı, davacıya gönderilen 16.04.2010 tarihli ihtarında projeye yaptıkları katkıları inkâr edilememekle birlikte sözleşmenin ifasının imkansız olması nedeniyle sözleşmedeki bedelin belirlenemediği, ancak fesih tarihi itibariyle hizmet bedellerinin birlikte belirlenebileceği belirtilerek sözleşme feshedilmiştir. Bu haliyle davacının sözleşme konusu edimin ifası için çalışmalara başladığı, ancak … Birliği’nin yaptığı değişiklik sonucu sözleşmede kararlaştırıldığı üzere doğrudan davalıya … Birliği’nce ödeme yapılmadığı uyuşmazlık konusu değildir. … Bakanlığı’nın dosya arasında mevcut bulunan 03.02.2011 tarihli cevabi yazısında, projenin 23.11.2010 tarihinde … Birliği tarafından kabul edildiği bildirilmiş olup, davalı da gerek cevabi yazılarında gerekse fesih ihtarında davacının projeye hizmetlerinin varlığını kabul etmiştir. Bu durumda bakanlıkta bulunan ve onaylı proje üzerinde uzman bilirkişilerce yeniden inceleme yaptırılarak davacının çalışmalarının bu projeye katkısı belirlendikten sonra sözleşmeye göre hakettiği ücretin gerektiğinde mülga 818 sayılı BK’nın 42/2. maddesi de gözetilmek suretiyle belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuyla karar verilmesi bozma nedenidir.
Öte yandan, davacı yüklenici dava dilekçesinde sözleşmenin 5. maddesi uyarınca proje ücret bedelini istemiştir. İstem proje bedeli üzerinden ücretin tahsili olup, mahkemece davacının yapmış olduğu masraflara hükmedilmiş olup, 1086 sayılı HUMK’nın 74. maddesine aykırı olarak karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın her iki taraf yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.100,00’er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.