sözleşmeye göre hakedişlerden kesinti yaptığını ancak kesintinin haksız olduğunu, davalının işlemden 2 ay sonra yürürlüğe giren SUT hükümlerini uyguladığını, kurum işleminin iptali ile * TL kesintiden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile davalı kurum tarafından yapılan faiz dahil * TL nin davalıdan tahsiline dair karar 

T.C. YARGITAY

 

13.Hukuk Dairesi

Esas:  2015/19099

Karar: 2017/6213

Karar Tarihi: 24.05.2017

 

 

ÖZET: Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin emredici mevzuat hükümlerine aykırı bir durum yaratır. Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olup, bu durum usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

 

(2709 S. K. m. 141) (2004 S. K. m. 72) (6100 S. K. m. 294, 297, 298) (YİBK. 10.04.1992 T. 1991/7 E. 1992/4 K.) (YHGK. 29.04.2009 T. 2009/19-106 E. 2009/123 K.)

 

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

 

Davacı, davalı ile aralarında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeye göre hakedişlerden kesinti yaptığını ancak kesintinin haksız olduğunu, davalının işlemden 2 ay sonra yürürlüğe giren SUT hükümlerini uyguladığını, kurum işleminin iptali ile 24.612,11 TL kesintiden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile davalı kurum tarafından yapılan faiz dahil 26.263,67 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

 

Mahkemece, davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü ile 24.612,11 TL’lik kesinti kararının iptaline, bu karardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında bu para davalı kurumca tahsil edildiğinden dava istirdat davasına dönüşmekle 24.612,11 TL asıl alacak 1.755,88 TL faiz olmak üzere tahsil edilen paranın taleple bağlı kalınarak 26.363,67 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

 

1- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü getirilmiştir.

 

Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, gerekçe kısmında “..toplam 26.263,67 TL talep edilmekle taleple bağlı kalınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..” yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında “.. bağlı kalınarak 26.363,67 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine..” karar verildiği, böylece gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297.maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

 

2- Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.