davaya konu alt yapı tesislerinin bedellerinin söz konusu konut projesinin maliklerinden tahsil edildiğine dair bir durumun tespit edilmediğinden ve trafo, kablolama işlerine ilişkin olarak taşeronlara yaptırılan ihale konusu işler, yapılmış olan dairelerin maliyetlerine dahil edildiği ve dolayısıyla inşaatı yapan davacı şirketin trafo ve kablolama maliyetleri kadar kardan mahrum kaldığı değerlendirilerek aktif husumet yokluğu itirazlarına itibar edilemeyeceği, zamanaşımı itirazı açısından yapılan değerlendirme

 

 

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/963 Esas
KARAR NO : 2021/322
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının İstanbul ili … İşletme Müdürlüğü hizmet alanında mevcut olan … A.Ş. Ispartakule projesi … … vc … yer altı kablosu tesisi işine ait geçici kabul işlemlerinin davalı tarafından 17.02.2011 tarihinde yapılıp 15.03,2011 tarihinde onaylandığını, söz konusu dağıtım varlığının Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ nin 38. Maddesi ve 28.01.2014 tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan 27.08.2014 tarih ve 5187 -2 karar nolu EPDK Kurul Kararı ile yayımlanan metodoloji ve sair meri mevzuat gereği yatırım bedelinin iadesinin gerektiğini, davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmeler yapılıp en nihayet 15.10.2018 tarih ve 67530 sayı ile yatırım bedelinin iadesi talepli olarak başvuruda bulunulduğunu ancak talebin 07.11.2018 tarih ve 8041 sayı ile reddedildiğini, davalı şirketin red cevabına karşılık 01.12.2018 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na yapılan yazılı başvuruya dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmediğini, davacı firmanın meri yasa hükümlerine güvenerek yapmış olduğu yatırım ile maddi külfetin idarece defaten ödenmesi yönünde haklı beklentisi bulunduğu dikkate alınarak yatırım bedelinin mevut piyasa koşulları da göz önüne alınarak şebeke işletmecisi tarafından tesisi kurana geri ödemesinin gerektiğini, Danıştay 13. Dairesi’ nin 31.03.2015 tarih 2010/2546 esas 2015/1256 karar sayılı kararıyla yapılan yatırım tutarının tesisi inşa eden veya finanse eden kişilere geri ödeneceğinin kanunda kurala bağlanmış olduğunu, kanunun lafzından kanun koyucunun amacının yatırımın gerçek tutarının geri ödenmesinin sağlanmasının olduğunun anlaşıldığını, aksi bir durumun tesisi finanse veya inşa edenlerin mülkiyet hakkına dolaylı yoldan müdahale anlamına geleceğini, yatırım bedelinin tespit edilerek ödemeye esas gerçek değerlerin davalı şirketçe tespitinin gerektiğini beyanla davalının İstanbul ili … İşletme Müdürlüğü hizmet alanında mevcut olan … İnşaat AŞ. – Ispartakule konutlarına ait … no.lu işine ait 762.624,61 TL yatırım bedelinin 15.03.2011 tarihinden itibaren aylık TFE oranında faiz güncellemesi yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespiti ile yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, husumetin tesislerin maliki olan … ’a yöneltilmesi gerektiğini, davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede davacı şirket adına dava konusu taşınmazlar için akdedilmiş herhangi bir abonelik (bağlantı) sözleşmesi tesis edilmediğinin görüldüğünü, mevzuat gereği bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması olmadan tesis bedellerinin iadesinin söz konusu olamadığını, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ nin 38.maddesinin 6.bendinde ödeme koşullarının açıklandığını, ayrıca Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin 10/2 maddesine göıe; “Sisteme bağlantı yapılması halinde, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatının dağıtım şirketi adına bağlonlı yapmak isteyen tüzel kişi tarafından mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finansman koşulları dağılım şirketi tarafından uygun bulunması halinde tüzel kişi tarafından llnansc edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım ile dağıtım şirketi arasında yapılacak bağlantı ve/veya sistem kullamm anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşülür.” hükmüne havi olduğunu, yapılan yatırımların bedellerinin dahi söz konusu bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması çerçevesinde belirleneceğini, yasal mevzuat kapsamında bu anlaşmalar imzalanmadan söz konusu yatırım tutarlarının hesaplanamayacağını ve talep edilemeyeceğini, dava konusu taleplerin geri ödenmesi için bağlantı ya da sistem kullanım anlaşmasının mevcut olması gerekliliği yanında ilgili kullanım yerlerinin mevcut maliklerinin geri ödemeye muhatap taraf olarak başvuru yapması gerektiğini, bu durumda davacının malik olmadığı bağımsız bölümler yönünden ödeme talebinde bulanmasının mümkün olamayacağını, EPDK’nun 15.02.2018 tarih ve … nolu kararında,”İlgili kullanım yerinin mevcut malikinin “geri ödemeye muhatap taraf’ olacağı, müşterek mülkiyet halinde pay sahiplerinin birlikle müracaatta bulunması gerektiğini, bir bağlantı noktasında birden fazla bağımsız bölüm bulunması (Toplu konut, AVM vb) halinde tesisin devir sözleşmesinin yetkilendirilmiş gerçek ya da tüzel kişi ile yapılabileceğini ancak ödemenin hak sahibi olan bağımsız bölüm maliklerine ayrı ayrı yapılması gerektiğini, davacı müteahhit şirket tarafından yapılan tesis bedellerinin, konutların maliklerinden alınıp alınmadığının incelemesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının hizmet alanına yapılan trafo ve diğer eklentileri nedeni ile yine davalı tarafça onaylanması nedeni ile ortaya çıkan maliyetin yatırım bedelinin iadesinin mümkün olup olmadığı, bu yönde davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça husumetin tesislerin maliki olan …’a yöneltilmesi gerektiğinden bahisle husumet itirazında bulunulmuş ise de; … ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2016 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde, dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce TTK ‘nın ilgili hükümleri gereğince tarafların tutmakla yükümlü oldukları ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası tarafların iddia ve itirazlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan raporda özetle, ” Davacı Şirket tarafından gerçekleştirilen büyük ölçekli konut projesine (Ispartakule Konut Projesi) enerji sağlanması için davalı kuruma başvuruda bulunulduğu ancak davalı kurumun, mevcut alçak gerilim şebekesinden bu talebi karşılanmasının mümkün olmadığını bildirerek talep edilen enerjinin karşılanması için gerekli tesisin davacı tarafından yapılıp kurumlarına devrinin istendiği, dava konusu elektrik alt yapı tesislerinin Davacı … A.Ş tarafından davalı kurumdan izin alınmak suretiyle ve davalı kurumun belirlediği şartlara ve projesine uygun olarak yapıldığı, geçici kabullerinin de davalı kurum elemanlarınca yapılarak tesisin davalı kuruma devredildiği ve işletmeye açıldığı, davalı kurum tarafından dava konusu işin yapılması için gerekli finansmanın bulunmadığı yönündeki yazılı bayanı doğrultusunda ; dava konusu tesisin , davacı şirket tarafından ‘’davalı kuruma teslim edildiği tarihte yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesindeki’’ şartlara uygun olarak yapıldığı ve davacı tarafından yapılan tesis için heyetimizce hesaplanan bedelinin ( …- … 2011 yapım ve teslim yılı birim fiyatlarına göre) KDV hariç 725.307,98 TL olduğu, davacı şirket tarafından davaya konu altyapı tesislerinin bedellerinin, söz konusu konut projesinin maliklerinden tahsil edildiğine dair bir durumun tespit edilmediği, davacı tarafından 725.307,98 TL ‘nin davalı kurumdan iadesinin istenebileceği” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Mahkememizin 05/03/2020 tarihli celsesinde, tarafların itirazlarını karşılar nitelikte ve davacının dava dilekçesinde faiz talebinde de bulunduğundan emsal Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere davacının davalı kuruma başvurduğu tarihten itibaren faiz hesabıda yapılarak bulunacak tesisat bedeli yönünden ek rapor alınmasına alınmasına karar verilmiş, ara karar gereği dosyanın ek rapor için bilirkişilere tevdi edildiği, sunulan ek raporda özetle, ” Davacının dava tarihine güncellenmiş bedeli talep edebilecği sonucuna varıldığı, heyetçe hesaplanan dava tarihine güncelenmiş tutar 1.630.216,14-TL olup, kök raporda yatırım bedelinin 725.307,98 TL olarak hesap edildiği” yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin 30.12.2020 tarihli ıslah dilekçesinde, ” 762.624,61 TL bedelli olarak açılan yatırım bedelinin iadesi talepli olarak açılan davamızı ıslah ederek toplam1.630.216,14 TL ‘nin davalılardan alınarak davacı müvekkilimize ödenmesine; Müddeabih değerinin 762.624,61 TL’sine dava tarihinden itibaren ticari avans faiz işletilmesine; Islah edilen tutar olan 867.591,53 TL’ye ıslah tarihinden itibaren ticari avans faiz işletilmesine” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümünde hukuki işlemlerin gerçekleştirildiği tarihlerdeki yürürlükteki mevzuat hükümlerini değerlendirmek gerekmektedir.
Şöyle ki; 01 Mart 2003 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 6. maddesinde; “Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Buna göre; a-Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması hâlinde, 5. maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. b-Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerektirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. c-Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması hâlinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır. Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır. Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir. Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez. Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağlantı anlaşması yapılması talep edilmez” hükmüne amirdir.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrasında; “sisteme bağlantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü bulunmaktadır.
28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir. Ancak söz konusu 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği ile EPDK’nın 27.08.2014 tarih ve 5187-2 tarihli kurul kararları ile belirlenen “Kullanıcı tarafından dağıtım varlıklarının tesis edilme metodolojisinin yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınamayacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. Maddesine göre değerlendirilmiştir. Bu nedenle defaten ödeme talebine karşın yatırım bedeli tutarının dağıtım tarifesi üzerinden mahsubu gerekmiştir. Bu yönde; “(…) O hâlde mahkemece; davacının davalı kuruma başvurduğu tarihten itibaren faiz hesabı yapılarak bulunacak tesisat bedelinin (yönetmelik gereği) davacının dağıtım tarifesi bedelinden düşülmesine karar verilmesi gerekirken, defaten ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI ESAS NO: 2014/12032 KARAR NO: 2015/5355 Tarih: 01.06.2015 İçtihadı)
Davalı vekilinin taraf şirketler arasında bağlantı anlaşması olmadığından mahsubun yapılmasının mümkün olmadığı, davada aktif husumetin konut projesindeki bağımsız bölüm maliklerine ait olduğu, yine tesislerin mülkiyetinin …’ a ait olduğu pasif husumet yokluğunun olduğu, davacının taleplerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca zamanaşımına uğradığı itirazlarına karşılık; bağlantı anlaşması taraflar arasında imzalanmamış olsa da fiili devrin gerçekleştiği dosya kapsamında toplanan deliller ışığında anlaşıldığından yatırım bedelinin tarife üzerinden mahsubunun mümkün olduğu ve bu yönde; “(…) Somut olayda; davacı tarafından tamamlanan ve elektrik bağlanan 1. bloğun elektrik ihtiyacının davaya konu hattan karşılandığı, “hattın fiilen davalı tarafından enerji verilerek kullanılıyor olmasına göre; fiili devrin gerçekleştiği” nazara alınarak, bilirkişi tarafından hesaplanan hat bedelinin (27.545,29 TL), elektriğin kullanıldığı (1. blok) bloğun iletim tarifesi bedeli üzerinden düşülmesi gerekir.” T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI ESAS NO: 2014/15825 KARAR NO: 2015/2263 Tarih:16.02.2015 içtihat ; davaya konu alt yapı tesislerinin bedellerinin söz konusu konut projesinin maliklerinden tahsil edildiğine dair bir durumun tespit edilmediğinden ve trafo, kablolama işlerine ilişkin olarak taşeronlara yaptırılan ihale konusu işler, yapılmış olan dairelerin maliyetlerine dahil edildiği ve dolayısıyla inşaatı yapan davacı şirketin trafo ve kablolama maliyetleri kadar kardan mahrum kaldığı değerlendirilerek aktif husumet yokluğu itirazlarına itibar edilemeyeceği, zamanaşımı itirazı açısından yapılan değerlendirmede, dava tarihi itibariyle TBK 146. Maddesi uyarınca 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolmadığı, yine mülga yönetmeliğin değişik 36/6 maddesi uyarınca dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenebileceğinden aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilinin ıslah dilekçesinde, 762.624,61 TL alacaklarına dava tarihinden itibaren ticari avans faiz işletilmesine karar verilmesi talep olunmuş ise de; mahkememizce içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu ve ek raporuna göre, hesaplanan bedelin KDV hariç 725.307,98 TL olduğu, ancak davacı vekilinin ıslah dilekçesinde neticeten talep ettiği tutar ile bilirkişi ek raporunda hesaplanan dava tarihine güncelenmiş tutarın aynı olduğu olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Aradaki fark tutara da ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yoluna gidilmek durumunda kalınmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE ,
1.630.216,14 TL ‘nin (725.307,98 TL ‘sine dava tarihinden, 904.908,16 TL ‘sine ıslah tarihi olan 28.12.2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte hesaplanarak ) davacının kullanacağı enerji dağıtım tarifesinden mahsubuna,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 111.360,06 TL karar harcından peşin alınan 9.000,94 TL ile 17.564,22 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 26.565,16 TL ‘nin mahsubu ile geri kalan 84.794,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacının yaptığı 109,70 TL posta masrafı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, 35,90 TL başvurma harcı , 5,20 TL vekalet harcı, 9.000,94 TL peşin harç ve 17.564,22 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 31.215,96 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 89.857,56 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı tarafın yüzüne karşı , diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır