alt yüklenicinin Takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi incelemesiyle sabit olmuştur. Bu durumda alacak tutarının davalı tarafından bilinebilir (likid) olduğu anlaşıldığına göre davalı borçlunun İİK’nın 67/2. maddesince itirazında haksız olduğu kabul edilmeli, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Davacının tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2013/813 Karar No:2014/827
  1. Tarihi:10.2.2014
  Mahkemesi :Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :04.07.2012 Numarası :2011/196-2012/327   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, icra inkâr tazminatı isteminin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Dava dışı İSKİ’yle davalının yaptığı sözleşme uyarınca yükümlendiği C…. şaftının tahkimatıyla birlikte kazısının yapılması ve C…-C…nolu şaftlar arası branşman tünelinin tüm tahkimatıyla birlikte kazısı ve 1. kaplamasının yapılması işini 22.10.2010 tarihli sözleşmeyle davacının üstlendiği, yükümlülüklerini yerine getirdiği, üç adet hakediş uyarınca düzenlenen faturalardan kaynaklanan bakiye alacak ödenmeyince takibe geçildiğini, takibe de itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptâliyle %40 oranında tazminata hükmedilmesi davada talep edilmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda belirtilen davacı alacağından 346,09 TL stopaj kesintisi yapılmadan hüküm kurulmuştur. Oysa Gelir Vergisi Yasası hükümlerince yıllara sari işlerde taşeron hesabından kesilerek vergi dairesine ödenmesi gereken ve davalı defterlerinde stopaj vergisi olarak gösterilen 346,09 TL’nin davacı alacağından düşülerek hükme varılmalıdır. Bu husus gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olmakla bozulmalıdır. 3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi incelemesiyle sabit olmuştur. Bu durumda alacak tutarının davalı tarafından bilinebilir (likid) olduğu anlaşıldığına göre davalı borçlunun İİK’nın 67/2. maddesince itirazında haksız olduğu kabul edilmeli, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Davacının tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davalı, 3. bent uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.        ]]>