ANAHTAR TESLİMİ İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN HUKUKÎ NİTELİĞİ

Borçlar Kanunu’nun “akdin muhtelif nevileri” başlığını taşıyan ikinci kısmında,çeşitli borç ilişkileri düzenlenmektedir. Kanunun bu kısmında düzenlenen sözleşme tiplerinden başka, kanunla düzenlenmemiş özel sözleşme tipleri de vardır

Müteahhidin bu evredeki iş görme faaliyetleri, sonucun sağlanması yükümünün yanında ve ondan bağımsız bir borç ilişkisi teşkil etmez Sözleşmeler, kanunlarda düzenlenmiş olup olmadıklarına göre “isimli sözleşmeler” ve “isimsiz sözleşmeler” olmak üzere ikiye ayrılırlar. İsimli sözleşmeler, kanunda özel ve ayrıntılı olarak düzenlenmiş borç sözleşmeleridir ve Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında “özel borç ilişkileri” içinde düzenlenmektedir (Eren, 2008). İstisna akdi de bu sözleşmelerden biridir.

 

İsimsiz sözleşmeler ise, Borçlar Kanunu veya başka bir kanunda özel ve ayrıntılı olarak düzenlenmemiş olan sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmeler, kanunda öngörülüp düzenlenmemiş, kanunda kendilerine bir isim verilmemiştir.Tarafların, Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi ile hükme bağlanan sözleşme özgürlüğü kapsamında belirli sınırlar içinde kalmak şartıyla diledikleri tip ve içerikte sözleşme yapabileceklerine ilişkin düzenleme isimsiz sözleşmelerin temelini oluşturur.

Sözleşme özgürlüğü ilkesi taraflara, sözleşme yapıp yapmama, sözleşmenin karşı tarafını seçme, şekil, sözleşmeyi değiştirme veya ortadan kaldırma ve sözleşmenin tipini (içeriğini) belirleme özgürlüğü tanımaktadır.

Ancak,BK m. 20/I uyarınca sözleşme yapma özgürlüğü sınırlanmış ve içeriği, hukuka ve ahlaka aykırı sözleşmelerin yapılması yasaklanmaktadır. Ayrıca, hukukun emredici kuralları, sözleşme adaleti ve güven ilkesi ile dürüstlük kuralı da sözleşme özgürlüğünün sınırlarını oluşturmaktadır

İsimsiz sözleşmeler kendi içinde “karma sözleşmeler” ve “kendine özgü sözleşmeler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ancak, “bileşik sözleşmeler” isimsiz

sözleşme olarak kabul edilmemekle birlikte isimsiz sözleşmeler içinde değerlendirilmektedir.

Karma Sözleşmeler

Karma sözleşmeler, kanunda düzenlenmiş isimli sözleşme tiplerinden iki veya daha fazlasını içerdiği unsurların, taraflarca kanunun öngörmediği bir biçimde kısmen veya tamamen bir araya getirildiği sözleşmelerdir. Bu şekilde bir araya getirilen isimli sözleşmelerin unsurları bağımsızlıklarını kaybederek, meydana gelen yeni sözleşme ilişkisi ile birbirlerine karışmakta ve bir bütündür

Buna karşılık, bazı yazarlar, karma sözleşmeyi tanımlarken, yalnız isimli sözleşmeleri değil, isimli sözleşmelerle isimsiz sözleşmelerin unsurlarının bir araya getirilmesi hallerini de göz önünde bulundurmakta ve bu hallerde karma sözleşmenin mevcut olduğunu öne sürmektedir. Bu halde “geniş anlamda karma sözleşme”nin söz konusu olduğunu ileri sürülmektedirler. Tarafların, yalnız kanunda düzenlenmiş sözleşmelerin asli edimlerini bir araya getirerek yeni bir sözleşme yaptığı hallerde ise “dar anlamda karma sözleşme” söz konusudur

Karma sözleşmeler de kendi içinde üçe ayrılmaktadır:

Çifte tipli karma sözleşmeler

Bu tür karma sözleşmeler, kanunla düzenlenmiş olan iki isimli sözleşmenin asli edimlerinin kanunda öngörülmeyen bir biçimde taraflarca karşılıklı olarak yüklenilmesi ile meydana gelir. Burada, taraflardan her birinin asli edimi hem kanunda düzenlenmiş bir sözleşmenin asli edimini oluşturmakta, hem de tarafların birbirine karşı yüklendikleri edimleri oluşturmaktadır. Sözleşme ile tarafların yüklendikleri edimler, edim karşı edim ilişkisine dayanarak birbiriyle değiştirilebilmektedir. Bunlar niteliği itibariyle tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir

Kombine(Bileşik) tipli karma sözleşmeler:

Taraflardan birinin, kanunda düzenlenmiş iki veya daha çok sözleşmeye ait asli edimleri üstlenmesine karşılık, diğer tarafın para ödeme borcu altına girdiği karma sözleşme türüdür. Örneğin, mimarlık sözleşmesinde, mimar plan ve projenin yapımına ek olarak inşaatın yönetim ve denetimini de yapma borcunu üstlenmektedir. Bu sözleşmede, mimarın plan ve projeyi yapması istisna sözleşmesinin unsurlarını taşımakta, inşaatı yönetip değerlendirmesi ise vekâlet sözleşmesinin unsurlarını taşımaktadır. Bunun karşılığında ise, iş sahibi bir miktar para ödemeyi borçlanmaktadır

Eklemli karma sözleşmeler: Bu sözleşme türü ile, taraflardan biri veya her ikisi farklı sözleşme tiplerine ait asli edimleri ayrılmaz bir bütün halinde tek bir yapı içinde taahhüt etmektedir. Bu şekilde çeşitli sözleşme tiplerine ait unsurlar birbirlerine eklemlenmektedir

Kendine Özgü Yapısı Olan Sözleşmeler

kanunda düzenlenmiş herhangi bir isimli sözleşmenin unsurunu kısmen veya tamamen içermeyen sözleşme unsurlarından oluşmaktadır. Taraflar, bu tür sözleşmeler ile kanunda düzenlenmiş sözleşme unsurları dışında kendilerinin kararlaştırdığı yeni unsurlarla bir sözleşme yaratmaktadırlar. Tarafların bu şekilde oluşturup bir araya getirdikleri unsurlar,bir bütün içinde ayrı bir sözleşme oluşturmaktadır.

Bazı yazarlar, kanunda düzenlenmiş isimli sözleşmelerin unsurlarıyla, yasada düzenlenmemiş isimsiz sözleşmelerin unsurlarının bir araya getirilerek kurulan sözleşme olarak görmektedir.

Bileşik Sözleşmeler

Bileşik sözleşmeler, iki veya daha çok bağımsız sözleşmenin tarafların anlaşmalarıyla bu niteliklerini korumak suretiyle kanunun öngörmediği bir biçimde aynı sözleşme içinde birbirine bağlı olacak şekilde bir araya getirilmesi ile oluşmaktadır.

Burada, taraf iradeleri ile birbirine bağlı hale getirilen sözleşmeler, hukuki nitelik ve vasıfları itibariyle tamamen birbirinden ayrı ve bağımsız olan sözleşmelerdir. Taraflar bu sözleşmelerin sadece varlık, işleyiş ve geçerliliklerini birbirine bağlamaktadır.

Bu sebeple,

sözleşmelerden biri meydana gelmez ve geçerli olmazsa, diğeri de meydana gelmez ve geçerli olmaz

Hukuk Kurallarının Uygulanması

İsimsiz sözleşmelerle ilgili anlaşmazlıkların çözümü için sözleşmelerin yorumlanması ve tamamlanması gerekir. İsimsiz sözleşmelerin yorumlanası da aynen isimli sözleşmeler gibidir. Buna göre, tarafların isimsiz sözleşmeleri kurarken ileri sürdükleri iradeleri güven ilkesine göre yorumlanır.

Sözleşmenin bu şekilde yorumlanması ile sözleşmede, anlaşmazlığa uygulanacak bir kuralın bulunmaması durumunda sözleşme boşluğu söz konusudur ve bu boşluk sözleşmenin tamamlanması suretiyle doldurulur.

Bu konuda karma sözleşmeler ve kendine özgü sözleşmeler bakımından bir ayrım yapmak gerekir. Buna göre, karma sözleşmelere uygulanacak hukuk kurallarına ilişkin değişik görüşler vardır. Bunlar, dışlama, soğurma(imtisas), birleştirme(terkip), yasadaki bireysel hükümlerin uygulanması, kıyas yoluyla uygulama, hakimin hukuk yaratmasıgörüşleridir. Ancak, bu görüşlerden hangisinin benimsendiği konusunda net bir açıklama yapmak mümkün olmamaktadır .

sözleşmedeki koşullar ve taraf menfaatlerine uygun düşecek ölçüde bir görüşle hareket etmek daha isabetli olmaktadır.

Kendine özgü yapısı olan sözleşmeler bakımından uygulanacak hukukta, hakimin TMK m. 1/II’e göre hukuk yaratmak suretiyle sözleşmedeki boşlukları doldurması gerekir