Asıl dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine, birleşen dava ise fazla ödemenin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/2326 E.  ,  2018/3004 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili gelmedi. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-birleşen dosya davacısı avukatı dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan, bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine, birleşen dava ise fazla ödemenin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili müvekkilinin yüklenici olarak davalıya ait 6 adet villada, klima tesisatları, sıhhi tesisat işleri yaptığını, yapılan işlerin bedeline karşılık düzenleyip tebliğ ettiği 29.07.2011 tarihli 300.000,00 TL’lik faturanın davalı defterlerine kaydedilip, ödenmeyen kısım için takibe konu 160.000,00 TL bedelli 5 adet çekin verildiğini, rica üzerine karşılıksızlık işlemi yaptırılmayan ancak bedelleri de ödenmeyen çekler için yapılan takibe
haksız itirazın iptâline, iş sahibi tarafından dayanaksız olarak açılmış bulunan birleşen davanın, reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili müvekkilinin ortağının, yükleniciyle iş birliği içinde yapılmayan işlerin karşılığı olarak düzenlenmiş faturayı kaydettiğini, olmayan alacakları varmış gibi gösterdiğini, davacının yaptığı işlerin bedelinin fazlasıyla ödendiğini, alacağı kalmadığı gibi, yaptırılan tesbite göre fazla ödeme yapıldığı saptandığından, birleşen davada fazla ödenen 64.040,00 TL bedelin yükleniciden tahsilini istemiştir.
Mahkemece taraflarca imzalanan sıhhi tesisat işi sözleşmesine göre davacı yüklenicinin üzerine düşen edimlerin bir kısmını yerine getirmeden işten el çektiği, yapılan işler karşılığında davalı iş sahibi tarafından muhtelif zamanlarda 166.810,00 TL ödeme yapıldığı, bilirkişi raporunda saptanan 167.927,00 TL hakediş bedelinden 1.117,40 TL fazla ödemenin bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın da 1.117,40 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibinin tüm, davacı-birleşen dosya davalısı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibi, davacı yüklenicinin düzenlediği; 300.000,00 TL’lik faturayı benimseyerek bilirkişi raporuna göre tasdikli ticari defterlerine kaydettiğinden, yüklenicinin, TTK uyarınca tacir sayılan iş sahibi davalı tarafından, süresinde itiraz edilmeyerek içeriği kesinleşen fatura bedeline hak kazandığının kabulü zorunlu olup, delil ibrazı için tanınan süreden sonra verilen sözleşmenin, delil olarak kabul edilerek, hak edilen bedelin hesaplanması doğru olmamıştır. İş sahibi yüklenicinin kabul ettiği 166.810,00 TL dışında ödeme yapldığı da yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Bu halde fatura bedelinden kabul edilen miktar düşüldükten sonra, asıl ve birleşen davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Kabul şekli itibariyle; iş sahibinin yaptığın ileri sürdüğü yargılama giderleriyle ilgili asıl ve birleşen davada hüküm kurulmaması hatalı olduğu gibi, işin niteliği itibariyle de taraflar tacir olduklarından, ticari faiz istenmesi mümkün olmasına rağmen, yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamış, açıklanan nedenlerle kararın davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz taleplerinin kabulüne, hükmün davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı-birleşen dosya davalısı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek
halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.