Asıl ve karşı dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava tapu iptâli ve tescil, karşı dava sözleşmenin geriye etkili feshi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacılar tarafından temyizi

  1. Hukuk Dairesi         2018/1425 E.  ,  2018/3610 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Davacı-k.davalı … ile davalı … Tasarım Proje İnş. Mim. Dan. Tur. İth. İhr. Ltd. Şti. ile davalı-k.davacılar 1-… 2-… 3-… 4-… 5-… 6-… arasındaki davadan dolayı … 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 15.12.2014 gün ve 2012/681-2014/735 sayılı hükmü onayan 23. Hukuk Dairesinin 04.05.2015 gün ve 2015/5528-2017/1327 sayılı ilamı aleyhinde davalı-k.davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Asıl ve karşı dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava tapu iptâli ve tescil, karşı dava sözleşmenin geriye etkili feshi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 04.05.2017 gün 2015/5528 Esas, 2017/1327 Karar sayılı onama kararına karşı davalı-karşı davacılar vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Kural olarak karar düzeltme talebinin temyiz incelemesini yapan daire tarafından incelenmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı iş bölümü kararı ile 01.07.2016 tarihinden sonra arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan davalarla ilgili temyiz ve karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gönderilen dava dosyalarını inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 324/1. maddesinde taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen süre içinde yatırmak zorunda olduğu belirtildikten sonra aynı maddenin 2. bendinde, aksi takdirde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır hükmü getirilmiştir. Buna göre davacı ya da davalının gösterdiği delilin toplanması ile ilgili mahkemece avansın kalem kalem hangi miktarda olduğu ve belirlenecek kesin sürede yatırılması gerektiği, aksi halde gösterilen delile vazgeçmiş sayılacağının talep eden taraf veya varsa vekiline ihtar edilmesi gerekir. Bu şekilde ihtarda bulunulmaması halinde kesin süre usulüne uygun biçimde verilmemiş olacağından hukuki sonuç doğurmaz ve gösteren taraf o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılamaz.
Somut olayda davalı-karşı davacılar vekili 24.05.2014 tarihli dilekçe ile bilirkişi
raporunda belirtilen teknik inceleme ve çalışmaların yapılmasına karar verilerek bu tesbitlerin yapılmasından sonra bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etmiş, mahkemece 16.06.2014 tarihli duruşmada ara kararının 2. maddesinde dosyada bilirkişi incelemesi yapılması hususunda karşı davacı vekiline masrafı yatırıp yatırmayacağı konusunda beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verilmesine karar verilmiş, davalı-karşı davacı iki haftalık süre içinde mahkemeye hitaben verdiği 30.06.2014 tarihli dilekçesinde bilirkişi raporunda belirtilen gerekli masrafların taraflarınca yatırılacağı beyan edilmiştir. Mahkemece bu beyandan sonra masraf miktarı belirtilerek yatırılması için davalı-karşı davacıya bir süre verilmediği gibi, bu incelemenin gerekli olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmaksızın dava sonuçlandırılmıştır.
Bu durumda mahkemece davalı-karşı davacıların inşaatın depreme dayanıksız ve ayıplı yapıldığı iddaları ile ilgili bilirkişi raporunda belirtilen karot numunelerinin alınması ve deneylerinin yapılması ile ilgili gösterdikleri ve masraflarını yatırmayı vekillerinin 30.06.2014 tarihli dilekçesiyle kabul ettiği giderlerin, hangi delil ve deney ile numune için ne miktarda olduğunu belirleyip, yatırması için davalı-karşı davacı vekiline yatırılmamasının sonuçları da açıklanarak, makul bir kesin süre verilip yatırılmaması halinde şimdiki gibi bu iddiasını kanıtlayamadığı kabul edilerek, yatırılması durumunda ise gösterilen numune ve deliller toplanıp gerekirse ek bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan usulüne uygun delil avansı yatırmak üzere süre verilmeksizin, davalı-karşı davacıların öngörülen ücreti yatırmadığı ve iddilarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından davalı-karşı davacıların karar düzeltme taleplerinin kabulü uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 04.05.2017 gün 2015/5528 Esas, 2017/1327 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkemenin hükmünün davalı-karşı davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalı-k.davacılara geri verilmesine, 04.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.