banka adına, ipotek alacaklısı olduğu gayrimenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı talep sonucu, ihale bedeli üzerinden tahsil edilen damga vergisinin iptali ve iadesi istemiyle açılan dava

İzmir BİM, 3. VDD, E. 2017/61 K. 2017/121 T. 1.2.2017

 

İSTEMİN_ÖZETİ: Davacı banka adına, ipotek alacaklısı olduğu gayrimenkul ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı talep sonucu, ihale bedeli üzerinden tahsil edilen damga vergisinin iptali ve iadesi istemiyle açılan davanın; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun damga vergisinden istisna edilen işlemleri kapsayan (2) sayılı tablosuna eklenen 35 numaralı fıkranın atıfta bulunduğu kabul olunan 5520 sayılı Kanunun 5/1-F maddesinin; bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazları iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetle ile rüçhan haklarının bu borçlara karşılık bankalara veya bu Fona devrinin istisna kapsamında sayılması sebebiyle bankaların yalnızca kredi sözleşmesinden kaynaklanan değil, her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, anılan işlemin damga vergisinden istisna olduğu gerekçesiyle kabulüne, damga vergisinin iptali ile ödenen 233,86-TL’nin davacıya iadesine ilişkin olarak İzmir 2.Vergi Mahkemesi Hakimliğince verilen 31/05/2016 gün ve E:2015/1036;K:2016/734 sayılı kararın; tahsilatın 7. İcra Dairesinin 2014/5189 esas sayılı dosyası kapsamında tahsil dairesi sıfatıyla yapıldığı, konu hakkında bir takdir haklarının bulunmadığı, icra müdürlüğü işlemine karşı adli yargı merciine şikayette bulunulması gerekirken ödemeyi alan idarelerine dava açıldığı, diğer taraftan tahsil edilen verginin iadesi sırasında faiz ödenmesini gerektirecek bir kuralın bulunmadığı, iadede gecikme durumu gerçekleşmediği halde faize hükmedildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü.

 

İtiraza konu kararın hüküm fıkrasından önceki son cümlesinde, “..faiziyle birlikte iadesi..” denilmiş ve davalı idarece de faize hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülerek itiraz isteminde bulunulmuş ise de, dava dilekçesinde faiz isteminde bulunulmadığı, kararda ödenen tutarın iadesine karar verilmekle birlikte faize hükmedilmediği anlaşılmakla, ileri sürülen savda isabet görülmemiştir.

 

İzmir 2. Vergi Mahkemesince verilen 31/05/2016 gün ve E:2015/1036;K:2016/734 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenle, itirazın reddine, anılan kararın onanmasına, aşağıda gösterilen 33,00-TL yargılama giderinin itiraz eden üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın mahkemesince HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine, bu kararın tebliğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren 15 gün içinde Dairemizden karar düzeltme isteme yolu açık olmak üzere 01/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.