bilirkişi kurulu ek raporunda, davalı şirket tarafından 16 kalemde toplam *TL ödeme yapıldığı belirlenmiş, ancak bu ödemelerin ne miktarının doğrudan davacıya, ne miktarının malzeme bedeli ile nam ve hesaba tamamlanan işler bedeline ilişkin olduğu açıklanmamıştır. Davacı şirket * tarihli dilekçesiyle ek rapora itiraz ederek raporda belirtilen ödemelerin dava konusu işler ve davacı şirketle bir ilgisinin olmadığını, bu nedenle alacağından mahsup edilemeyeceğini bildirmiştir. Dava konusu işle ilgili olmayan ya da doğrudan davacıya yapılmayan, diğer bir ifade ile üçüncü kişilere yapılan malzeme ve işçilik ödemelerinin davacı alacağından mahsubu mümkün olmadığından davacının itirazlarının bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle karşılanması, 16 kalem ödemenin tek tek incelenerek davacının alacağından mahsup edilip edilemeyeceğinin açıklığa kavuşturulması ve mahsup edilecek ödeme varsa tutarının belirlenmesi gerekir. Mahkemece bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan ve dayanakları da gösterilmeden davacının itirazlarının yerinde olduğu kabul edilmiş, raporda belirtilen ödemeler mahsup edilmeksizin davacı şirketin belirlenen alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin ödemelerin kanıtlanamadığına dair kabulü bilirkişi kurulu raporu ile çeliştiği gibi somut bir değerlendirmeye de dayanmadığından ödeme savunmasının tamamen kanıtlanamadığı kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davalı tarafından yapılan 16 kalem ödemenin hangilerinin ve ne miktarının malzemeler ile kalan işin ikmaline yönelik olarak üçüncü kişilere yapılan ödemelere ve harcamalara, hangilerinin ve ne miktarının da nakit ve çek olarak doğrudan davacıya yapılan ödemelere ilişkin olduğunu açıklığa kavuşturmak, davacının itirazlarını da değerlendirerek davacı alacağından mahsup edilecek ödeme tutarını belirlemek, sonucuna göre asıl davayı hükme bağlamak olmalıdır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/1970 Karar No:2015/5219
  1. Tarihi:21.10.2015
    Mahkemesi       :Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi     :14.11.2013 Numarası            :2009/633-2013/581   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat G..D..Ö.. ile davalı vekili Avukat Z..K..ı geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Taşeron A…-T… K…. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yüklenici E.. L.. aleyhine açılan 2009/633 Esas sayılı davada havuz inşaatı yapımından kaynaklanan 55.000,00 TL iş bedeli alacağının tahsili, F..Ö.. tarafından E..K.. aleyhinde açılan ve eldeki dava ile birleştirilen 2010/49 Esas sayılı davada ise 08.05.2008 tanzim, 15.07.2008 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün 2010/564 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istenmiş, daha sonra menfi tespit davası istirdat davasına dönüştürülmüş, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davanın davalıları tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle birleşen davanın taraflarının ve dosya bilgilerinin karar başlığına yazılmamış olması maddi hata olup mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre birleşen davanın davalısı E..K..’nun tüm, asıl davanın davalısı E.. L..’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Hükme esas alınan 29.11.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacı taşeron şirketin havuz yapımından kaynaklanan iş bedeli alacağı 54.797,42 TL olarak belirlenmiş, mahkemece de asıl davada bu miktar alacağa hükmedilmiştir. Mahkemenin davacı alacağının 54.797,42 TL olduğuna dair kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı şirket davaya cevabında davacıya nakit olarak 72.350,00 TL, malzeme bedeli ile kalan işlerin nam ve hesaba tamamlatılması için de 102.457,00 TL olmak üzere toplam 172.807,00 TL ödeme yaptığını savunmuş, ödemelere ilişkin belgelerini de ibraz etmiştir. 08.10.2012 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda, davalı şirket tarafından 16 kalemde toplam 119.553,00 TL ödeme yapıldığı belirlenmiş, ancak bu ödemelerin ne miktarının doğrudan davacıya, ne miktarının malzeme bedeli ile nam ve hesaba tamamlanan işler bedeline ilişkin olduğu açıklanmamıştır. Davacı şirket 03.12.2012 tarihli dilekçesiyle ek rapora itiraz ederek raporda belirtilen ödemelerin dava konusu işler ve davacı şirketle bir ilgisinin olmadığını, bu nedenle alacağından mahsup edilemeyeceğini bildirmiştir. Dava konusu işle ilgili olmayan ya da doğrudan davacıya yapılmayan, diğer bir ifade ile üçüncü kişilere yapılan malzeme ve işçilik ödemelerinin davacı alacağından mahsubu mümkün olmadığından davacının itirazlarının bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle karşılanması, 16 kalem ödemenin tek tek incelenerek davacının alacağından mahsup edilip edilemeyeceğinin açıklığa kavuşturulması ve mahsup edilecek ödeme varsa tutarının belirlenmesi gerekir. Mahkemece bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan ve dayanakları da gösterilmeden davacının itirazlarının yerinde olduğu kabul edilmiş, raporda belirtilen ödemeler mahsup edilmeksizin davacı şirketin belirlenen alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin ödemelerin kanıtlanamadığına dair kabulü bilirkişi kurulu raporu ile çeliştiği gibi somut bir değerlendirmeye de dayanmadığından ödeme savunmasının tamamen kanıtlanamadığı kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davalı tarafından yapılan 16 kalem ödemenin hangilerinin ve ne miktarının malzemeler ile kalan işin ikmaline yönelik olarak üçüncü kişilere yapılan ödemelere ve harcamalara, hangilerinin ve ne miktarının da nakit ve çek olarak doğrudan davacıya yapılan ödemelere ilişkin olduğunu açıklığa kavuşturmak, davacının itirazlarını da değerlendirerek davacı alacağından mahsup edilecek ödeme tutarını belirlemek, sonucuna göre asıl davayı hükme bağlamak olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle birleşen davanın davalısı E..K..nun tüm, asıl davanın davalısı E.. L..’nin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın asıl davanın davalısı şirket yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin asıl davanın davacısından alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan asıl davanın davalısına, 1.100.00 TL duruşma vekâlet ücretinin de birleşen davanın davalısından alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan birleşen davanın davacısına verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı E..-S…Turz. İnş. Eğt. ve Öğret. Taş. San. ve Tic. Ltd.Şti.’ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>