Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişiler kurulu raporunda yüklenici tarafından yapılan imalâtın kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğuna dair bir belirlemeye yer verilmediği gibi yüklenici tarafından yapılan yol halihazırda kullanılmaya devam edilmektedir. İş sahibince sözleşme de feshedilmemiştir. Bu durumda, iş sahibinin Borçlar Kanunu maddesinde gösterilen eseri reddetme hakkını kullanmadığı gibi kullanma hakkına da sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle; fiili olarak teslim alınarak kullanılan yolla ilgili sözleşme, şartname ve ekleriyle fen ve sanat kurallarına uygun olmayan kısımlar yönünden Borçlar Kanunu maddesi uyarınca ayıplı imalât nedeniyle indirilmesi gereken tespit edilerek, bunun iş bedelinden düşülmesinden sonra yükleniciye hakettiği iş bedelinin ödenmesine karar verilmesi yerine, imalât sırasında tutulan tek taraflı tutanaklar esas alınarak işin şartname ve standartlarına uygun yapılmadığından iş bedeli talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/6993
Karar No:2015/571
K. Tarihi:9.2.2015

Davacı … ile davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı arasındaki davadan dolayı ….. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 13.03.2013 gün ve 2012/275-2013/335 sayılı hükmü onayan Dairemizin 02.06.2014 gün ve 2013/5356-2014/3756 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın, Dairemizce onanmasına ilişkin ilâma karşı, davacı yüklenici vekilince bu defa karar düzeltme yoluna başvurulmuş, dosya yeniden incelenmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle …’nın davalı olarak gösterilmesinin temsilci tespitine ilişkin bulunması ile doğru temsilciye tebliğ yapılarak yargılamaya devam edilmiş bulunmasına göre davacı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme nedenleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 360/I. maddesi uyarınca iş sahibinin eseri kabulden imtina hakkını kullanabilmesi için eserin iş sahibinin kullanamayacağı ya da kabule icbar edilemeyeceği derecede ayıplı olduğunun belirlenmesi zorunludur. Aynı düzenlemenin ikinci fıkrasında da, ayıbın ilk fıkrada gösterilen derecede önemli olmaması, başka bir anlatımla kullanılabilir ya da iş sahibinin red hakkını kullanamayacağı derecede az ayıplı olması halinde, iş sahibi eseri kabulden imtina edemezse de; iş bedelinden ayıp miktarında indirim ya da tamirat yapılmasını isteme hakkına sahiptir.
Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişiler kurulu raporunda yüklenici tarafından yapılan imalâtın kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğuna dair bir belirlemeye yer verilmediği gibi yüklenici tarafından yapılan yol halihazırda kullanılmaya devam edilmektedir. İş sahibince sözleşme de feshedilmemiştir. Bu durumda, iş sahibinin 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 360/I. maddesinde gösterilen eseri reddetme hakkını kullanmadığı gibi kullanma hakkına da sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle; fiili olarak teslim alınarak kullanılan yolla ilgili sözleşme, şartname ve ekleriyle fen ve sanat kurallarına uygun olmayan kısımlar yönünden 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 360/II. maddesi uyarınca ayıplı imalât nedeniyle indirilmesi gereken tespit edilerek, bunun iş bedelinden düşülmesinden sonra yükleniciye hakettiği iş bedelinin ödenmesine karar verilmesi yerine, imalât sırasında tutulan tek taraflı tutanaklar esas alınarak işin şartname ve standartlarına uygun yapılmadığından iş bedeli talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekirken, onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemiz onama ilâmının kaldırılarak mahalli mahkemesince verilen redde dair kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı yüklenici vekilinin sair karar düzeltme nedenlerinin reddine, 2. bent uyarınca karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizden verilen 02.06.2014 tarih, 2013/5356 Esas ve 2014/3756 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.