Danıştayca verilen ihalenin iptaline ilişkin kararın gereği olarak işin tasfiye edilmesi gerekmekte iken tasfiye yapılmayıp işe devam edilmişse de; yapılan ödemeler, devam eden ve hakedişe bağlanan imalatların karşılığı olduğundan, yapılan ödemelerin kamu zararı olduğundan bahsedilemez

Kamu İdaresi Türü Diğer Özel Bütçeli İdareler
Yılı 2019
Dairesi 1
Karar No 10871
İlam No 183
Tutanak Tarihi 6.10.2022
Kararın Konusu İhale Mevzuatı ile İlgili Kararlar

 

 

İptal kararı sonra işin yapımına devam edilmesi

… tarafından … tarihinde ….’ye ihale edilen … TL sözleşme bedelli … ihalesi Danıştay … Dairesi kararı ile iptal edilmesine rağmen işin yapımına ve ödemelere devam edildiği anlaşılmıştır.

Söz konusu ihale ile ilgili olarak, … tarafından, … Mahkemesi’nde, “ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesine göre pazarlık usulüyle ihale edilmesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle ihalenin iptali” talebiyle … dava açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, … tarihli ve … sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı firma tarafından temyiz yoluna gidilmesi üzerine, Danıştay …. Dairesi’nin … tarihli ve .. sayılı kararı ile temyiz isteminin kabulü ile davacının talebi doğrultusunda …’nin … tarihli ve … sayılı kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline kesin olmak üzere karar verilmiştir.

Danıştay … Dairesi’nin kararı üzerine, iş durdurulmuş, tasfiye işlemlerine başlanmış ancak henüz tasfiye işlemleri tamamlanmamış iken, … tarafından, iptal kararının tüm hüküm ve sonuçlarından kesin olarak feragat ettiklerini, işin yapılmasına devam edilmesine muvafakat ettiklerini bildiren … tarihli dilekçe … sunulmuştur.

Bunun üzerine, …ca söz konusu dilekçede yer alan feragat beyanı doğrultusunda işe devam edilmesinde hukuki açıdan bir sakınca bulunup bulunmadığına ilişkin Hukuk Müşavirliğinden mütalaa talep edilmiş, Hukuk Müşavirliğince, nihai kararın ilgili Başkanlıkça verilmesinin uygun olacağı da belirtilmek suretiyle sözleşmenin uygulanmasına devam edilmesine hukuki bir engel bulunmadığı yönünde mütalaa verilmiştir.

… tarihli …. ile “…Hukuk Müşavirliğinin görüş yazısı da dikkate alınarak, mevcut yolun geometrik ve fiziki standartlarının iyileştirilmesi, zaman kaybına meydan vermeden işin bir an önce bitirilip ekonomiye kazandırılarak kamunun hizmetine sunulması amacıyla… Yapım İşine mevcut sözleşme hükümleri doğrultusunda devam edilmesi” ne karar verilmiştir.

Anayasanın “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138’inci maddesinde yer alan;

“…

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez”

hükmü ile,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararların sonuçları” 28’inci maddesinde yer alan;

“1. (Değişik:10/6/1994-4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.

3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

4. (Değişik: 21/2/2014-6526/18 md.) Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.

…”

hükümleri gereğince idarenin, Danıştay tarafından verilen iptal kararının gereğini yerine getirerek, iptal edilen ihalenin tasfiye işlemlerini gerçekleştirmiş olması gerekmektedir.

2577 sayılı Kanun’un, “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun Uygulanacağı Haller” başlıklı 31’inci maddesinde, feragat hususunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı esasa bağlanmış, 6100 sayılı Kanun’un “Davadan feragat” başlıklı 307’nci maddesinde, feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu, “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309’uncu maddesinin ikinci fıkrasında feragat ve kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, “Feragat ve kabulün zamanı” başlıklı 310’uncu maddesinde ise feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

6100 sayılı Kanun’un anılan hükümlerinden, feragat beyanının sonuç doğurabilmesi için hüküm kesinleşinceye kadar yapılmış olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda kesin olan kararlar, karar verildiği tarih itibariyle, kanun yolları açık olan kararlar ise kanun yollarının tüketilmesiyle kesinleşmektedir. Danıştay tarafından verilen kararlar, kararın verildiği tarih itibariyle kesinleşen kararlardan olduğundan, Danıştayca verilen iptal kararından sonra bulunulan feragat beyanının herhangi bir hukuki sonucu bulunmamaktadır. Bu nedenle idare tarafından Danıştay’ın iptal kararı doğrultusunda tasfiye işlemlerinin yapılması gerekmektedir.

Ancak, Danıştayca verilen ihalenin iptaline ilişkin kararın gereği olarak işin tasfiye edilmesi gerekmekte iken tasfiye yapılmayıp işe devam edilmişse de; yapılan ödemeler, devam eden ve hakedişe bağlanan imalatların karşılığı olduğundan, yapılan ödemelerin kamu zararı olduğundan bahsedilemez.

Bu itibarla, ödemelerin toplamı olan ve sorguda kamu zararı olduğu iddia edilen … TL ile ilgili ilişilecek husus bulunmadığına,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca işbu ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.