Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi sırasında düzenlenen ibra ve taahhütname nedeniyle verilmesi taahhüt edilen bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptâl ve tescili bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

  1. Hukuk Dairesi         2018/1660 E.  ,  2018/3012 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi sırasında düzenlenen ibra ve taahhütname nedeniyle verilmesi taahhüt edilen bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptâl ve tescili bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmalara uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı …’nin aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davasının reddine, … yönünden davanın reddine, diğer davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar vekili ile davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacılar ile davalı yüklenici … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükmüne uyulan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09.09.2013 gün 2013/3139 Esas 2013/5208 Karar sayılı ilâmında 08.02.2014 tarihi itibariyle gerçekleştirilen imalât bedelinin mahalli piyasa rayiçleriyle bedeli yanında gerçekleştirilen inşaat ve imalâtın yasal hale getirilme masraflarının hesaplattırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine de işaret edilmiştir
Yargıtay bozma ilâmına uyulmakla bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturacağından Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararına göre bozma uyarınca inceleme yapmak ve karar vermek zorunlu hale gelir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve yapılan araştırma ile davacı yüklenici …’ın gerçekleştirdiği imalâtın yasal hale getirileceği tespit ve kabul edilmiş ise de; bozma ilâmında belirtilen tarih itibariyle yasal hale getirme masrafları hesaplattırılıp imalât bedelinden düşülmemiştir.
Bu durumda mahkemece; bozmadan sonra alınan rapor ve ek raporu düzenleyen teknik bilirkişi kurulundan 6100 sayılı HMK’nın 281/2. maddesine göre bozma ilâmında belirtilen 08.02.2004 tarihi itibariyle davacı …’ın gerçekleştirdiği imalâtların yasal hale getirilme masrafları konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, bulunacak miktarın hükme esas alınan raporda belirtilen ve mahkemece kabul edilen imalât bedelinden düşülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmasına rağmen bu husus araştırılmadan hesaplatttırılan imalât bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Davalı … hakkındaki dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde taraf olmaması ve taahhütnamenin geçersiz olması nedeniyle red edilmiş olup, taraf sıfatı yokluğundan red niteliğinde olduğundan bu davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince ve tarifenin 2. kısmı 2. bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere 3. kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile bu davalı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
3-Davalı …’ın temyiz itirazlarına gelince; davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği, davacı …’nin açtığı dava taraf sıfatı yokluğundan reddedildiğinden vekile temsil edilen ve temyiz isteminde bulunan davalı … yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere 3. kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde bu konuda olumla ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da yanlış olmuştur.
Kararın 2. bentte belirtilen sebeplerle davacılar, 3. bende göre davalı yüklenici … yararına bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar ile davalı yüklenici …’ın diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentler uyarınca kabulüyle hükmün 2. bent gereğince davacılar, 3. bende göre davalı … yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı …’a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.