dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını almaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiş olup, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan hukuk yargılaması usulü sisteminde de Yargıtay'ca bu hal temsilcide yanılma olarak kabul edilerek davanın gerçek hasıma yöneltilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu durumda, davacının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) yerine İl Özel İdaresi'ni hasım göstermesi yanılgıya dayalı olup, mahkemece davanın gerçek hasım olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yöneltilmek üzere davacıya süre verilip davanın sonuçlandırılması gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

<![CDATA[  Özet: Bursa-Nilüfer Dörtçelik Çocuk Hastanesi İkmal İnşaatı işine ilişkin olarak 2006 yılında imzalanan ana sözleşmede, iş sahibi olarak Vali adına İl Genel Sekreteri ile Bayındırlık ve İskan Müdürü; yüklenici olarak dava dışı ......İnşaat Taahhüt İth. İhr. Tic. Ltd. Şti imzalarının bulunduğu, yine idari şartnamede iş sahibi idarenin Bursa Valiliği (Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü) olarak belirtildiği; sözleşmenin 12.1. maddesinde ise yüklenicinin hakedişinin Bursa İl Özel İdare Müdürlüğü Saymanlığı'nca ödeneceğinin belirtildiği, bilahare 08.09.2006 tarihinde dava dışı yüklenici ..... İnşaat Taahhüt İth. İhr. Tic. Ltd. Şti ile davacı taşeron S.. Ö.. arasında inşaatın doğalgaz işlerinin taşeron tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, davalı olarak İl Özel İdare Müdürlüğü gösterilmiş, daha sonra dava Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü'ne ihbar edilmiştir. Ana sözleşmenin yukarıda anılan 12.1 maddesi gereğince İl Özel İdaresi sadece kendisine aktarılan ödenek kapsamında iş bedelinin ödenmesi ile görevli kılınmıştır. Bu görev İl Özel İdaresi'ne taraf sıfatı vermeyeceği gibi, sözleşme içeriğinden ve idari şartnameden iş sahibinin açıkça Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü olduğunun anlaşılması karşısında, davalı İl Özel İdaresi'ne husumet düşmeyeceği açıktır. ...   6100 sayılı HMK'nın 124/4. maddesinde dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını almaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiş olup, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan hukuk yargılaması usulü sisteminde de Yargıtay'ca bu hal temsilcide yanılma olarak kabul edilerek davanın gerçek hasıma yöneltilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu durumda, davacının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) yerine İl Özel İdaresi'ni hasım göstermesi yanılgıya dayalı olup, mahkemece davanın gerçek hasım olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yöneltilmek üzere davacıya süre verilip davanın sonuçlandırılması gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....               T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2014/728 Karar No:2014/7229
  1. Tarihi:11.12.2014
  Mahkemesi         :Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :07.10.2013 Numarası            :2010/617-2013/327   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Bursa İl Özel İdaresini hasım göstererek açtığı davasında, sözleşme dışı yaptığı işlerin bedelinin ödenmediğini belirterek 27.348,00 TL’nin tahsilini istemiş, davalı İl Özel İdaresi ise dava konusu işin ihalesinin Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından yapıldığını, kendilerine yalnızca ödenek aktarıldığından muhasebe işlerini yaptıklarını, sözleşmede ve idari şartnamede iş sahibinin B.. M.. olduğunun belirtildiğini bildirerek, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bursa-Nilüfer Dörtçelik Çocuk Hastanesi İkmal İnşaatı işine ilişkin olarak 2006 yılında imzalanan ana sözleşmede, iş sahibi olarak Vali adına İl Genel Sekreteri ile Bayındırlık ve İskan Müdürü; yüklenici olarak dava dışı ……İnşaat Taahhüt İth. İhr. Tic. Ltd. Şti imzalarının bulunduğu, yine idari şartnamede iş sahibi idarenin Bursa Valiliği (Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü) olarak belirtildiği; sözleşmenin 12.1. maddesinde ise yüklenicinin hakedişinin Bursa İl Özel İdare Müdürlüğü Saymanlığı’nca ödeneceğinin belirtildiği, bilahare 08.09.2006 tarihinde dava dışı yüklenici ….. İnşaat Taahhüt İth. İhr. Tic. Ltd. Şti ile davacı taşeron S.. Ö.. arasında inşaatın doğalgaz işlerinin taşeron tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, davalı olarak İl Özel İdare Müdürlüğü gösterilmiş, daha sonra dava Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ne ihbar edilmiştir. Ana sözleşmenin yukarıda anılan 12.1 maddesi gereğince İl Özel İdaresi sadece kendisine aktarılan ödenek kapsamında iş bedelinin ödenmesi ile görevli kılınmıştır. Bu görev İl Özel İdaresi’ne taraf sıfatı vermeyeceği gibi, sözleşme içeriğinden ve idari şartnameden iş sahibinin açıkça Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü olduğunun anlaşılması karşısında, davalı İl Özel İdaresi’ne husumet düşmeyeceği açıktır. 6100 sayılı HMK’nın 124/4. maddesinde dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını almaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiş olup, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan hukuk yargılaması usulü sisteminde de Yargıtay’ca bu hal temsilcide yanılma olarak kabul edilerek davanın gerçek hasıma yöneltilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu durumda, davacının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) yerine İl Özel İdaresi’ni hasım göstermesi yanılgıya dayalı olup, mahkemece davanın gerçek hasım olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yöneltilmek üzere davacıya süre verilip davanın sonuçlandırılması gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı İl Özel İdaresi yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.           İlgili Maddeler HMK 124/4 Madde]]>