dava dışı bankadan 250.000.-TL rotatif kredi kullandığını, krediye davacının miras bırakanı … ile birlikte, … ve …'in kefil oldukları ve ayrıca mirasbırakanı …'un taşınmazını ipotek gösterdiğini, dava dışı banka tarafından borcun tahsili amacıyla icra takibi yapılması sonucunda, davalı kefil … tarafından ödenen paranın tahsili amacıyla davacıya karşı icra takibi yapılarak davacıya miras kalan taşınmazın icra yoluyla satışa çıkarıldığı, temlik alan …'in aynı zamanda dosya borçlusu olması nedeniyle temlik işleminin usule aykırı olduğu, davalının diğer kefillere karşı ancak sorumlu oldukları miktar için rücu edebileceğini ileri sürerek, davacı mirasçının borcu olmadığının tesbitine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.

20. HD., E. 2015/13417 K. 2016/1784 T. 16.2.2016

İndirme seçenekleri

“icra satış”

görevsizlik kararı • ticari işletme • tespit davası • menfi tespit • icra yoluyla satış
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada, … 3. Asliye Ticaret ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, menfi tespit davasıdır.

… 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafların tacir olmadığı, dava konusu temlik işlemininde tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.

… 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, taraflar tacir olmasa da TTK’dan kaynaklanan hususların ticari dava olduğu, davanın da TTK’nın 7/1. maddesi gereğince TTK’dan kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin; aynı maddenin (a) bendinde de bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yarı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanununun 780 ve devamı maddelerinde “çeklerin düzenlenmesi ve şekli” hususunda düzenleme sevk etmiş olup, 30.06.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde Ticaret Mahkemesi yetkili kılınmıştır.

Dosya kapsamından, davacı vekilinin, dava dışı … … Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, dava dışı bankadan 250.000.-TL rotatif kredi kullandığını, krediye davacının miras bırakanı … ile birlikte, … ve …’in kefil oldukları ve ayrıca mirasbırakanı …’un taşınmazını ipotek gösterdiğini, dava dışı banka tarafından borcun tahsili amacıyla icra takibi yapılması sonucunda, davalı kefil … tarafından ödenen paranın tahsili amacıyla davacıya karşı icra takibi yapılarak davacıya miras kalan taşınmazın icra yoluyla satışa çıkarıldığı, temlik alan …’in aynı zamanda dosya borçlusu olması nedeniyle temlik işleminin usule aykırı olduğu, davalının diğer kefillere karşı ancak sorumlu oldukları miktar için rücu edebileceğini ileri sürerek, davacı mirasçının borcu olmadığının tesbitine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.

Somut olayda; davacının miras bırakanı …’un, dava dışı şirkete ait kredi borcuna, davalı ve dava dışı … ile müştereken kefil oldukları, kredi borcunun tarafların ticari işletmesiyle ilgili oduğu, miras bırakan … ve davalı …’in tacir oldukları, davacının mirasçılık sıfatından dolayı …’un borçlarında da sorumlu olduğu, uyuşmazlığın bu haliyle 6102 sayılı Kanunda yer alan hususlardan kaynaklandığı ve davanın ticari dava olduğu anlaşıldığından, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.