Dava iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılmış eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine, birleşen dava yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılmış bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili, istemine ilişkin olup mahkemece; asıl davanın reddine karar verilmiş birleşen dava yönünden ise hüküm kurulmamış olup, bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/1983 E.  ,  2018/1183 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılmış eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine, birleşen dava yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılmış bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili, istemine ilişkin olup mahkemece; asıl davanın reddine karar verilmiş birleşen dava yönünden ise hüküm kurulmamış olup, bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK 297. maddeye göre hükümde maddede yazılanlar dışında tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri bulunmalıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Birden fazla dava birleştirilerek görülmüş olsa da birbirinden bağımsız olup her dava yönünden hüküm sonucu ayrı ayrı gösterilmelidir.
Birleştirilerek görülen davalardan biri öncesinde verilen karar nedeniyle HMK geçici 3/2. madde gereğince HUMK’nın değişiklik öncesi hükümlerine göre temyize tabi ise, birlikte görülen diğer dava yönünden ilk kez 20.07.2016 tarihinden sonra karar verilmiş olsa
bile birlikte görülen her iki davanın da diğerine tebaen doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabi olduğu kabul edilmelidir. HMK’da dosyanın bir bölümünün temyize, bir bölümünün istinafa tabi olabileceği şeklinde bir düzenleme bulunmadığından asıl ve birleşen her iki dosya için de doğrudan temyiz yoluna başvurulabilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde; eldeki dava … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, bozma kararından sonra 2016/616 Esas numarasını alan dava dosyasıyla birleştirilmiş olup asıl ve birleşen davada ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, hüküm kurulması gerekirken, sadece asıl dava yönünden karar verilip, birleşen dava yönünden hüküm kurulmaması doğru olmadığından kararın temyiz eden taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.