Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup sözleşme uyarınca verilmiş bulunan 100.000,00 TL bedelli bono ve takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı yüklenici şirketin yetkilisi ve ortağı, davalı ise arsa sahibidir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup bunun üzerine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/1943 E.  ,  2018/4180 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : … Asliye Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup sözleşme uyarınca verilmiş bulunan 100.000,00 TL bedelli bono ve takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı yüklenici şirketin yetkilisi ve ortağı, davalı ise arsa sahibidir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup bunun üzerine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince
görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. İşin ticari iş olması davanın doğrudan ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Davacı ve davalının tacir olmadığı anlaşıldığından her iki tarafın tacir olma koşulu gerçekleşmediği için davaya bakmaya ticaret mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmelidir. Bu nedenle mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi gerekirken esasın incelenip davanın reddine karar verilmesi ve … Bölge Adliyesi 7. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 18.01.2018 tarih ve 2017/419 Esas, 2018/24 Karar sayılı kararının kaldırılarak, mahkeme kararının temyiz eden davacı yararına sair temyiz itirazları incelenmeksizin BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 31.10.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.