dava konusu taşınmazların kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide verildiğinde mal sahibine isabet edecek dairelerden bir adedinin satış bedeli karşılığının vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının davanın açılması için gereken masrafları ödememesi nedeniyle davanın açılamadığını, .. tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek, yaptırmış olduğu tespit gereğince sözleşmeye göre ödenmesi gereken 100.000,00 TL ücret alacağının … temerrüt tarihinden itibaren işleyecek aylık % 10 gecikme faizi ve KDV'si ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

13. Hukuk Dairesi         2016/12823 E.  ,  2017/11202 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Zekai Uğraş geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, davalı ile tapu iptal ve tescil davası açılması konusunda 04.05.2004 tarihinde avukatlık ücret sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede, dava konusu taşınmazların kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide verildiğinde mal sahibine isabet edecek dairelerden bir adedinin satış bedeli karşılığının vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının davanın açılması için gereken masrafları ödememesi nedeniyle davanın açılamadığını, 26.5.2004 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek, yaptırmış olduğu tespit gereğince sözleşmeye göre ödenmesi gereken 100.000,00 TL ücret alacağının 16.06.2004 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek aylık % 10 gecikme faizi ve KDV’si ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının vekalet görevini yerine getirmediğini, sözleşmeyle üstelendiği davayı açmadığını, azlin haklı olduğunu, kaldı ki imzalanan avukatlık ücret sözleşmesinin de geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00.-TL’nin 16/06/2004 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükü, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece 13.01.2015 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun miktar itibariyle kesinlik sınırı içerisinde olduğu gerekçesiyle davalının temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, davalı bu kararı süresinde temyiz etmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen kısım reddedilen kısım olan 99.000,00 TL üzerinden hesaplanan vekalet ücretine ilişkin olduğundan ve karar tarihi itibariyle 2.080,00 TL aştığından davalının temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak davalının temyiz itirazları incelenmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava, davacı avukatın vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, davacı tarafından talep edilen 100.000,00 TL den 99.000,00 TL si reddedilmiştir. Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş ve mahkemece davalı yararına reddedilen kısım yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davada reddedilen 99.000,00 TL ye yönelik AAÜT gereğince davalı vekili lehine 10.320,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin 13.01.2015 tarihli ek kararının kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümünün 5. bendinin “1.000,00 TL” rakam ve sözlerinin hükümden çıkartılarak yerine “10.320,00 TL” rakam ve sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 2,20 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan temyiz harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.