Dava, satış sözleşmesine dayalı bedel olarak kararlaştırılan dükkan ve evin aynen teslimi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı … mirasçıları ile davacılar …, … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/1654 E.  ,  2018/1823 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile dahili davacılar vekilince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, satış sözleşmesine dayalı bedel olarak kararlaştırılan dükkan ve evin aynen teslimi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı … mirasçıları ile davacılar …, … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin12.09.2014 gün 2014/816 Esas, 2014/5556 Karar sayılı ilâmı ve mahkemenin kabulüne göre davacıların murisininde içinde bulunduğu …mirasçılarının tamamının daha önce adı yazılı bilahare tapuda satış işlemi yapmış olmaları gözönüne alındığında 22.08.1997 tarihinde davacıların murisi …. ile yapılan mukavele taahhüt tutanağı başlıklı belge, ilk yapılan sözleşmedeki satış bedelinin muris … yönünden dükkan ve daire olarak kararlaştırılmasına yönelik satış bözleşmesidir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık da taşınmaz satış sözleşmesine dayalı kararlaştırılan ayni bedelin (dükkan ve daire) aynen teslimi, olmadığı takdirde nakdi bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı, alıcı süresi içinde zamanışımı def’inde bulunmuştur. Sözleşmenin yapıldığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olup somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı Borçlar Kanunu’na taşınmaz satışını düzenleyen 213 ve devamı maddelerinde zamanaşımını
düzenleyen özel bir hüküm bulunmadığından taşınmaz satışından kaynaklanan bedel ile ilgili davalar aynı Yasa’nın 125. maddesi hükmünce 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Aynı Kanun’un 128. maddesi gereğince de zamanaşımı süresi alacağın muaccel (istenebilir) olduğu tarihten itibaren başlayacaktır. Davacıların murisi ile davalı arasındaki satış sözleşmesi 22.08.1997 tarihli ise de tapuda pay devri 03.11.1997 gününde yapıldığından alacak bu tarihte muaccel hale gelmiş ve zamanşımıı süresi işlemey başlamıştır. Davanın ilk açıldığı tarih 22.08.2007 günüdür.
Bu durumda zamanaşımı süresinin işlemeye başladığı 03.11.1997 tarihinden 22.08.2007 dava tarihine kadar BK’nın 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden, mahkemece davalının zamanaşımı def’i reddedilip hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilâmı gereğince işin esası incelenerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, karar başlığında dava tarihinin 30.01.2015 olarak yazılması ve davanın zamanaşımı yönünden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacılar ve mirasçıları yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacılar ve dahili davacılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.