dava tarihinden sonra davacı nam ve hesabına üçüncü kişilere * tarihli * dekontu ile * TL ödeme yapıldığını belirterek bu ödemenin dava konusu alacaktan mahsup edilmesini istemiştir. Dairemizin *günlü * Karar sayılı ilâmında davalının takas/mahsup itirazının değerlendirilerek sözü edilen ödemenin davacının imalât bedeli alacağından mahsubu gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak anılan ödeme davacının imalât bedeli alacağından mahsup edilmiştir. Ancak, davalının talebine ve bozma ilâmı içeriğine göre mahsup işleminin dava konusu fatura bedeli* TL üzerinden yapılması gerekirken, bilirkişilerce * TL olarak hesaplanan kesin hakediş alacağından yapılması, alacağın dava konusu olmayan kısmının mahsupta dikkate alınarak fazlaya hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; dava tarihinden sonra yapılan *TL ödemenin dava konusu * TL imalât bedelinden mahsup edilerek kalan *TL'ye hüküm vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/176 Karar No:2015/1676
  1. Tarihi:1.4.2015
  Mahkemesi       :Ticaret Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Uyuşmazlık, zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Davada, 69.720,96 TL imalât bedeli ile 51.819,62 TL geçici kabul teminat kesintisi olmak üzere toplam 121.540,58 TL alacağın tahsili istenmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekili 01.07.2010 havale tarihli dilekçesinde dava tarihinden sonra davacı nam ve hesabına üçüncü kişilere 08.07.2008 tarihli … dekontu ile 5.060,00 TL ödeme yap??ldığını belirterek bu ödemenin dava konusu alacaktan mahsup edilmesini istemiştir. Dairemizin 21.12.2011 günlü 2011/1897 Esas, 2011/7752 Karar sayılı ilâmında davalının takas/mahsup itirazının değerlendirilerek sözü edilen ödemenin davacının imalât bedeli alacağından mahsubu gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak anılan ödeme davacının imalât bedeli alacağından mahsup edilmiştir. Ancak, davalının talebine ve bozma ilâmı içeriğine göre mahsup işleminin dava konusu fatura bedeli 69.720,96 TL üzerinden yapılması gerekirken, bilirkişilerce 75.236,18 TL olarak hesaplanan kesin hakediş alacağından yapılması, alacağın dava konusu olmayan kısmının mahsupta dikkate alınarak fazlaya hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; dava tarihinden sonra yapılan 5.060,00 TL ödemenin dava konusu 69.720,96 TL imalât bedelinden mahsup edilerek kalan 64.660,96 TL’ye hüküm vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.    ]]>