Dava, yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini süresinde ifa etmemesi nedeniyle, kira bedelinin tahsili, eksik işler nedeniyle nama ifaya izin verilmesi, olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/1680 E.  ,  2018/3168 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini süresinde ifa etmemesi nedeniyle, kira bedelinin tahsili, eksik işler nedeniyle nama ifaya izin verilmesi, olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahibi paydaşlarının maliki oldukları arsa üzerinde; 14 adet bağımsız bölümün inşaası hususunda, davalı şirket ile … 5. Noterliği’nin 13.04.2004 tarih ve 08281 yevmiye numaralı, düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre, ruhsatın en geç 17.05.2004 tarihine kadar alınıp, binanın ruhsat tarihinden itibaren 18 ayda tamamlanacağı, aksi halde arsa sahiplerine rayiç bedele göre kira ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin edimlerin süresinde ifa etmemesi nedeniyle müvekkiline her bir daire için kira bedeli ödenmesini ayrıca eksik ve ayıplı işler için nama ifaya izin veya giderim bedeli verilmesini istemiştir. Davalı şirket tebligata rağmen cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.Mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporuna göre davacının arsa payı oranında hesaplanan kira bedeli ve eksik ve ayıpların giderim bedeline hükmolunmuş, nama ifanın tüm paydaşlarca istenmesi gerektiğinden, bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş, davacı reddedilen talebi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.Temyiz istemine konu davanın 15.09.2014 tarihinde açıldığı, dosyada bulunan Ticaret sicil kaydına göre; davalı şirketin; 23.01.2014 tarihinde TTK geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden resen terkin edilip, bu işlemle ilgili olarak ticaret sicil gazetesinde 28.01.2014 tarihinde ilan yapıldığı, … ’nun 10 yıl süreyle temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi uyarınca dava ehliyeti dava şartlarından olup, mahkemece resen gözetilmesi gereken hususlardandır. HMK 115/2 maddesi uyarınca mahkemece davacıya davalı şirketin ihyasını sağlamak üzere süre verilerek, ihya edildikten sonra taraf teşkili tamamlanarak, işin esasına girilip davanın sonuçlandırılması gerekirken, davalı şirkete, terkin edildiği ticaret sicil kaydındaki adreste, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılarak yargılama yapılması, hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olduğundan, usule ilişkin bu yasal düzenlemeye uygun görülmeyen kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.