Davacı, davalı arsa maliki … ile müteahhit olan diğer davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müteahhide isabet eden dükkanı müteahhit olan davalıdan satın aldığını, bedelini ödemesine rağmen tapunun verilmediğini ileri sürerek dükkanın davalı adına olan tapusunun iptali ile adına tescilini, olmaz ise 100.000 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

13. Hukuk Dairesi         2016/3269 E.  ,  2016/6957 K.
“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı arsa maliki … ile müteahhit olan diğer davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müteahhide isabet eden dükkanı müteahhit olan davalıdan satın aldığını, bedelini ödemesine rağmen tapunun verilmediğini ileri sürerek dükkanın davalı adına olan tapusunun iptali ile adına tescilini, olmaz ise 100.000 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … davanın reddini dilemiş, diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 100.000 TL’nin diğer davalı müteahhitlerden tahsiline karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasında dükkan alım satımı nedeniyle hukuki ihtilaf çıkmış olup davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ :Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.