Davacı davasında sözlü anlaşma ile davalıya ait binanın iç mekanı ile dış cephe kaplamasını yaptıklarını, karşılığında 43.070,00 TL bedelli fatura kestiklerini, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine icra takibine geçtiklerini ancak bu takibe itiraz edildiğini açıklayarak icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmesi

  1. Hukuk Dairesi         2018/2106 E.  ,  2018/1999 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında sözlü anlaşma ile davalıya ait binanın iç mekanı ile dış cephe kaplamasını yaptıklarını, karşılığında 43.070,00 TL bedelli fatura kestiklerini, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine icra takibine geçtiklerini ancak bu takibe itiraz edildiğini açıklayarak icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında, davacının kiracısı olduğunu, kira alacağı nedeni ile davacı aleyhine … 19. İcra Müdürlüğü’nün 2011/5179 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davacının, malzeme hariç montalama işini kira borcu karşılığında yapması konusunda tarafların anlaştıklarını, davacının bu anlaşmaya aykırı davranarak dava konusu faturayı kestiğini, ayrıca kiracısı olduğu yerin içine kendi kullanımı için yaptığı bir takım eklemelerin bedelini müvekkiline yüklemeye çalıştığını, davacıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ayrıca borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte kira alacağı için takas mahsup taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davacının yaptığı iç mekan, tadilat, dekorasyon bedelinin 10.500,00 TL dış cephede yapılan mantolama bedelinin 16.000,00 TL tutarındaki meblağın piyasa, malzeme ve işçilik rayiçlerine uygun olduğu, davalı tarafından davacıya 5.000,00 TL ödendiği, bu miktarın mahsubu ile davacı alacağının 21.500,00
olduğu, davalının kira alacağı ile ilgili yapmış olduğu icra takibindeki alacağının yargılaması münhasıran sulh hukuk mahkemesi görev alanına girdiği, ayrıca davalının takas mahsup istediği icra takibi alacağı nedeniyle … İcra Mahkemesi’nde itirazın kaldırılması ve tahliye davası görüldüğü, bu davanın kabul ile sonuçlandığından eldeki davada takas mahsup isteminin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın 21.500,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından taraflar arasında davalıya ait binada yapılacak tadilatlar için sözlü anlaşma bulunduğu ihtilafsızdır. Davalı davacının aynı zamanda kiracısı olduğunu, kira alacakları için kesinleşmiş icra takibi bulunduğunu belirterek takas def’iini ileri sürmüştür. Takas 6098 sayılı TBK’nın 139. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Karşılıklı borçların takas edilebilmesi için aynı sözleşme ilişkisinden doğması gerekmez. Farklı sözleşmelerden doğmuş olsa da karşılıklı olarak bir miktar para ve özdeş edimlerin takası mümkündür. TBK’nın 139/2. maddeye göre iki borç takas edilebilecekleri andan itibaren en az olan borcun miktarı nispetinde sona erer. Farklı sözleşme ilişkisinden doğan karşılıklı borçlar söz konusu ise takasın ileri sürülebileceği ana kadar işlemiş temerrüt faizleri de dikkate alınarak takas yapılmalıdır. Somut olayda davalı savunmasında kira alacağı bulunduğunu belirterek takas def’iini ileri sürmüştür. Mahkemece kesinleşmiş icra takibi alacağı ile oluşan alacak ile ilgili takas def’iinin kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu def’iinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hatalı hukuki değerlendirmeye dayalı kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.