Davacı-iş sahibi konutunda bir takım tadilat işlerinin yapılması için davalıyla anlaştıklarını, ancak davalı yüklenicinin edimlerini eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, eksikliklerini tamamlayacağını söyleyerek kendisini sürekli oyaladığını, bu esnada hakkında icra takibi açtığını, haciz tehditi altında 2.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, davalının iş bu takipte haksız olduğunu, sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, açılan takip konusunda borçlu olmadığının tespitini, 2.000,00 TL’nin istirdatını ve davalı aleyhine %20 tazminat talep etmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/2687 E.  ,  2018/3417 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup mahkemece kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflar vekillerince temyiz olmuştur.
Davacı-iş sahibi konutunda bir takım tadilat işlerinin yapılması için davalıyla anlaştıklarını, ancak davalı yüklenicinin edimlerini eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, eksikliklerini tamamlayacağını söyleyerek kendisini sürekli oyaladığını, bu esnada hakkında icra takibi açtığını, haciz tehditi altında 2.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, davalının iş bu takipte haksız olduğunu, sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, açılan takip konusunda borçlu olmadığının tespitini, 2.000,00 TL’nin istirdatını ve davalı aleyhine %20 tazminat talep etmiştir. Davalı sözleşme ile üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, işleri peyderpey yaparken davacının kendisine herhangi bir itirazda bulunmadığını, iddia edilen ayıpların gizli ayıp olmadığını ve ileri sürülmesi için gereken sürenin çoktan dolduğunu, davacının ödeme yapmamak için iş bu davayı açtığını, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, taraflar arasında yapılacağı taahhüt edilen işlerin toplam 31.473,01 TL olduğu ancak anlaşma sırasında tenzilat yapılarak işin toplam bedelinin 30.000,00 TL’ye inip toplamda % 4,7 tenzilat yapılması nedeniyle nefaset kesilmesi gereken işlerden toplam tutardan % 4,7 oranında tenzilat yapılması ve sözleşmeye göre yapılmayan işlerin de anlaşma fiyatından düşülmesi gerektiğini, bu nedenle ayıplı işlerin karşılığının toplam 7.473,00 TL olduğunu tespit edilmiştir. Mahkeme tarafından talep kısmen kabul edilerek davacının davalıya 7.473,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan sözleşmede TBK’nın 470. maddesi kapsamında götürü bedel eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Eser bedeli götürü olarak belirlenmiş ise yüklenicinin hak etmiş olduğu iş bedeli eksik ve ayıplar gözetilerek fiziki oran yöntemi ile bulunmalıdır. Mahkemece hükeme esas alınan bilirkişi raporu bu şekilde hesaplama yapılmamış olup, bu haliyle rapor yetersizdir. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eksik ve ayıplar gözetilerek işin fiziki oranını bulmak, sözleşme bedeli olan 30.000,00 TL’ye bu fiziki oranı uygulamak, yüklenicinin hak ettiği iş bedelini bulmak, davacı iş sahibinin yapmış olduğu kanıtlanan ödemelerini mahsup etmek, varsa fazla ödemenin istirdatına ve kalan borç yönünden de borçlu olmadığının tespitine karar vermekten ibarettir.Bu husus gözetilmeden hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.