Davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında düzenlenen * tarihli sözleşme ile davacı, davalının üstlendiği içme suyu depolarının sıva, seramik, şap onarım işlerini birim fiyat ile yapmıştır. Taraflar arasında düzenlenmiş *tarihli “hesap dökümü ile bakiyesi” başlıklı belgeye göre; toplam bedeli * TL olan iş için *TL avans verildiği, kalan * TL'nin de hakediş alındığında ödeneceği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/6254 Karar No:2017/82
  1. Tarihi:10.1.2017
    Mahkemesi       :Asliye Hukuk Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan; bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılmış icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesi istemine ilişkin olup mahkemece; davanın kabulüne, itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatına hükmolunmasına dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı taşeron ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 17.05.2012 tarihli sözleşme ile davacı, davalının üstlendiği içme suyu depolarının sıva, seramik, şap onarım işlerini birim fiyat ile yapmıştır. Taraflar arasında düzenlenmiş 25.07.2012 tarihli “hesap dökümü ile bakiyesi” başlıklı belgeye göre; toplam bedeli 12.597,00 TL olan iş için 2.400,00 TL avans verildiği, kalan 10.197,00 TL’nin de hakediş alındığında ödeneceği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hesap dökümüne göre teslim edilen işin bakiye bedelinin ödenmesi hususunda çıkan uyuşmazlıkta, davalı işin ayıplı olduğunu, bedelin ödendiğini, babası ve vekili olan aracılığıyla davacıya posta havalesiyle gönderilen 7.000,00 TL’nin bilirkişi raporunda gözardı edildiğini savunmuştur. Dosya kapsamında vekâletname mevcut olup, 25.07.2012 tarihli hesap dökümü tutanağını davalı yüklenici adına babası imzalamıştır. Bu şahıs tarafından tutanaktan sonra 10.08.2012 tarihli dekontu ile davacıya 7.000,00 TL gönderilmiş olup, davalı tarafça gönderilen bu paranın başka bir borç ve iş nedeniyle gönderildiği ispatlanamadığından, mevcut borç için gönderildiğinin kabulünde zorunluluk olması nedeniyle tutanakta belirtilen 10.197,00 TL bakiye alacaktan, 7.000,00 TL ödeme   düşüldükten sonra kalan 3.197,00 TL üzerinden itirazın iptâline, davalı borçlunun itirazın tamamında haksız olmadığı gibi alacak miktarı hesaplama sonucunda belirlenmiş olduğundan koşulları oluşmayan icra inkâr talebinin de reddine karar vermek gerekir . Açıklanan nedenlerle mahkemece icra takibine itirazın tümüyle iptâline karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>