Davacı vekili müvekkili ile davalı Kooperatif arasında 25.04.2003 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre B blok zemin üstü 2. kat sağda 9 numaralı dairenin müvekkiline ait olacağını, davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde ise ikinci kat 12 numaralı bağımsız bölümün arsa sahibi davalılara bırakılacak daire olarak kararlaştırıldığını, bina tamamlandıktan sonra kapı numaralarında yapılan değişiklik sonucu müvekkiline bırakılması gereken

  1. Hukuk Dairesi         2018/1966 E.  ,  2018/2612 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar …, …, … ve … vekilince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı ve davalılar …, …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili müvekkili ile davalı Kooperatif arasında 25.04.2003 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre B blok zemin üstü 2. kat sağda 9 numaralı dairenin müvekkiline ait olacağını, davalılar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde ise ikinci kat 12 numaralı bağımsız bölümün arsa sahibi davalılara bırakılacak daire olarak kararlaştırıldığını, bina tamamlandıktan sonra kapı numaralarında yapılan değişiklik sonucu müvekkiline bırakılması gereken dairenin 12 nolu bağımsız bölüm haline geldiğini, bu daireye ilişkin olarak davalılar arasında görülen ve müvekkilinin taraf olarak yer almadığı … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/139 Esas 2013/27 Karar sayılı dosyasında görülen davada tescil kararı verildiğini belirterek yargılamanın iadesi talebinde bulunmuş, davalılar …vekili davanın süresinde açılmadığını, kendilerine değil kooperatife karşı dava açılması gerektiğini ve müvekkillerinin bir hilesinden söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiş, mahkemece HMK’nın 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi nedenleri bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamanın iadesi koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
HMK 33. maddeye göre hakim Türk hukukunu resen uygular. Bu nedenle mahkemece; taraflarca hiç gösterilmemiş veya yanlış gösterilmiş olsa bile, tarafların gösterdiği hukuki sebep ile bağlı olmaksızın, somut uyuşmazlığa uygun olan hukuki müessese ve ilgili kanun hükümleri belirlenerek uyuşmazlığın doğru hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. 33. maddedeki açık
düzenleme karşısında tarafların, iddia ve savunmalarının dayanağı olarak farklı bir yasa kuralına dayanmış olmaları, ya da yasa kuralını göstermemiş olmaları tarafların lehine veya aleyhine sonuç doğurmaz ve bu konuda usuli kazanılmış hak doğduğundan da söz edilemez.
Yargılamanın iadesi HMK 374 ve devamı maddelerde düzenlenmiş olup, “üçüncü kişilerin hükmün iptâlini talep etmesi” başlıklı 376. maddesinde, davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptâlini isteyebilecekleri düzenlenmiştir. Bu madde ile davanın taraflarının aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle üçüncü kişilerin yargılamanın iadesini isteyebilecekleri kabul edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece HMK 375. maddedeki yargılamanın iadesi nedenleri sayılarak koşulları bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş ise de davacının yargılamanın iadesi talebi HMK 375. maddedeki nedenlere dayanmayıp HMK 376. maddesindeki düzenlemeye dayalıdır. Ne var ki mahkemece bu maddedeki düzenleme kapsamında bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/241 Esas sayılı dosyasının bu davaya etkisi de değerlendirilerek HMK 376. madde kapsamında davanın incelenip sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı ve davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekili ile davalılar …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı ile davalılar …, …, … ve … yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar …, …, … ve …’a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.