Davacının, davalı idare nezdindeki 3 adet teminat mektubunun iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Tedaş Genel Müdürlüğü… Bölge Koordinatörüğü’nün…. sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacıya ait teminat mektuplarının iadesi için SGK ilişiksiz belgesi ile söz konusu işlere ait kabul tutanakları, kesin hakediş raporlanın ibraz edilmesinin istenildiği, SGK ilişiksiz belgesi dışındaki anılan belgelerin bizzat idarece tanzim edilmesi gereken ve dolayısıyla idarenin uhdesinde bulunması gereken belgelerden olduğu ve bu belgelerin aradan uzun bir süre geçmiş olması ve şirketin kapanmış olması nedeniyle davacı tarafından ibraz edilmesinin beklenemeyeceği, davalı idarenin teminat mektuplarına konu işlerin bitirilmediğine ve davacının idarelerine borçlu olduğuna yönelik bir iddiasının bulunmadığı, sadece söz konusu belgelerin bulunup bulunmadığının ve yapılan işlerin bitirilip bitirilmediğinin net olarak belirlenemediğinin belirtilmesiyle yetinildiği, davacının SGK’dan ilişiksiz belgesini idareye ibraz ettiği, bu nedenle yapılan işlerin bitirilmiş olduğunun kabulü gerektiği, aksi düşüncenin teminat mektuplarının hiçbir zaman davacıya iade edilmeyeceği sonucuna götüreceği, bunun ise idareye güven ve idari istikrar ilkeleri gereğince kabul edilemeyeceği

İzmir BİM, 6. İDD, E. 2017/79 K. 2017/435 T. 21.3.2017

 

İSTEMİN ÖZETİ: Davacının, davalı idare nezdindeki 3 adet teminat mektubunun iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Tedaş Genel Müdürlüğü Tedaş Aydem Bölge Koordinatörüğü’nün 21.12.2015 tarih ve 67186 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacıya ait teminat mektuplarının iadesi için SGK ilişiksiz belgesi ile söz konusu işlere ait kabul tutanakları, kesin hakediş raporlanın ibraz edilmesinin istenildiği, SGK ilişiksiz belgesi dışındaki anılan belgelerin bizzat idarece tanzim edilmesi gereken ve dolayısıyla idarenin uhdesinde bulunması gereken belgelerden olduğu ve bu belgelerin aradan uzun bir süre geçmiş olması ve şirketin kapanmış olması nedeniyle davacı tarafından ibraz edilmesinin beklenemeyeceği, davalı idarenin teminat mektuplarına konu işlerin bitirilmediğine ve davacının idarelerine borçlu olduğuna yönelik bir iddiasının bulunmadığı, sadece söz konusu belgelerin bulunup bulunmadığının ve yapılan işlerin bitirilip bitirilmediğinin net olarak belirlenemediğinin belirtilmesiyle yetinildiği, davacının SGK’dan ilişiksiz belgesini idareye ibraz ettiği, bu nedenle yapılan işlerin bitirilmiş olduğunun kabulü gerektiği, aksi düşüncenin teminat mektuplarının hiçbir zaman davacıya iade edilmeyeceği sonucuna götüreceği, bunun ise idareye güven ve idari istikrar ilkeleri gereğince kabul edilemeyeceğinden, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 56 maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca dava konusu teminat mektuplarının davacıya iade edilmesi gerektiğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren Denizli İdare Mahkemesi’nin 29/11/2016 tarih, E: 2016/156, K: 2016/1393 sayılı kararının; davanın adli yargının görevine girdiği, süresinde açılmadığı, ayrıca kararın yasa ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi’nce, davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girmesi nedeniyle, istinafa konu kararda davalı idarenin görev definin karşılanmamış olması, usul ekonomisi açısından esastan bozma nedeni olarak görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “… İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir.

 

Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.

 

Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir…” kuralına yer verilmiş; “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde Bölge İdare Mahkemeleri’nin kararlarının tebliğini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay’da temyiz edilebileceği öngörüldükten sonra temyize tabi kararlarının hangileri olduğu sayma yoluyla sınırlanarak belirlenmiş, “temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında, “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” kaldırma nedenleri olarak sayılmıştır.

 

Dosyadaki belgeler ile başvuru dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Açıklanan nedenlerle; Denizli İdare Mahkemesi’nce verilen 29/11/2016 tarih, E: 2016/156, K: 2016/1393 sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın yatırana iadesine kesin olarak, 21/03/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

 

AZLIK OYU: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “… İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir…

 

Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.

 

Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir. ….” kuralına yer verilmiş; “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde Bölge İdare Mahkemeleri’nin kararlarının tebliğini izleyen 30 gün içerisinde Danıştayda temyiz edilebileceği öngörüldükten sonra temyize tabi kararlarının hangileri olduğu sayma yoluyla sınırlanarak belirlenmiş, “temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında, “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” kaldırma nedenleri olarak sayılmıştır.

 

Yukarıda belirtilen yasada, davaya görevsiz mahkemece bakılmaş olması halinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın ilgili Mahkemeye gönderilmesi yolunda karar verileceğinin açıkca hüküm altına alınmış olması karşısında, davalı idarenin görev itirazının kaşılanmamak suretiyle bir karar verilmesi halinde de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak görev itirazı hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili mahmemeye gönderilmesinde bir engel bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Diğer taraftan, Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında 2247 sayılı Kanun’un 10. maddesinde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmanın, adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı ve Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesi olduğu belirtilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında, yetkili Başsavcının Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, idari yargı yerlerinde dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduğuna karar vermiş bulunmalarının şart olduğu hükmü yer almıştır.

 

Aktarılan düzenleme uyarınca görev itirazında bulunulması ve yargı yerince görevlilik kararı verilmesi halinde yapılacak işlemler aynı Yasanın 12. maddesinde açıklanmıştır.

 

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, davalı idare nezdindeki 3 adet teminat mektubunun iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Tedaş Genel Müdürlüğü Tedaş Aydem Bölge Koordinatörüğü’nün 21.12.2015 tarih ve 67186 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, davalı idarece 18.03.2016 tarihinde Mahkeme kaydına giren savunma dilekçesinde uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna ilişkin itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır.

 

Bu durumda, İdare Mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu yönünde bir görevlilik kararı alınmaksızın hüküm verilmesinde yasaya uygunluk bulunmamıştır.

 

Açıklanan nedenle, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılarak görev itirazı konusunda bir karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesinde gönderilmesi yolunda bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.