davacının keşif artışı ile sözleşme ve keşif artışı kapsamındaki imalâtları bitirip bedelini aldığı, bu imalâtlarında dışında olmak üzere sözleşme dışı imalâtlar yaptığı belirtilerek bunların bedeli yapıldığı yıl piyasa rayiç fiyatlarına göre hesaplanmış olup bu hesap şekli doğru olmakla beraber Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında götürü bedelli işlerde açıkça kararlaştırılmadıkça KDV’nin götürü bedele dahil olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle asıl rapor ve ek raporda belirlenen fazla imalât bedellerine ayrıca KDV eklenmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş bilirkişiden alınacak ek rapor ile belirlenen imalât bedellerine ayrıca KDV eklenmeksizin alacağın hesaplattırılması, dava tarihinden önce davalı usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden ve kesin vade de bulunmadığından hüküm altına alınacak alacağa dava ve ıslah tarihinden faiz uygulanmasından ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2016/3145 E.  ,  2016/4216 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve örneğine özellikle karar başlığında dava tarihinin yanlış yazılmasının maddi hataya dayalı olup yerel mahkemece düzeltilebileceğinin tabii olmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 07.08.2007 tarihli sözleşme ile “Dış İşleri Bakanlığına ait İdari Binanın onarımı, Ana Binadaki Eksik İşlerin İkmâli ve Çevre Düzenlemesi” işinin yapımını üstlendiğini, imalât sırasında bir kısım imalâtların değiştirildiğini, sözleşme dışı imalâtlarda yaptığını, imalât bedelleri ile fiyat farkı ve KDV’den oluşan toplam 2.525.242 TL alacağının ödenmediğini belirterek bu miktar alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı savunmasında sözleşmenin götürü bedel esasına göre 4.635.000,00 TL üzerinden ihale edildiğini, davacıya % 10’luk artış ile birlikte 5.070.525,15 TL ödendiğini, başkaca bir ödeme yapılamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bilirkişiden alınan rapor dikkate alınarak davanın 1.644.890,76 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmenin 9. maddesinde sözleşme ekleri sayılmış olup sayılan ekler arasında Yapım İşleri Genel Şartnamesi de bulunmaktadır.
Bu şartname 6100 sayılı HMK’nın 197. maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemelerce görevi gereği kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Anılan şartnamenin 22. maddesinde iş artışının zorunlu olması halinde aynı maddede belirtilen oranlardaki imalâtların sözleşme fiyatlarıyla yaptırılacağı hükmü bulunmaktadır. Bu oranları aşan imalâtın tespiti halinde ise bedelinin sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 413 ve devamı maddeleri gereğince iş sahibi yararına olması koşuluyla yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenmesi gerekir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının keşif artışı ile sözleşme ve keşif artışı kapsamındaki imalâtları bitirip bedelini aldığı, bu imalâtlarında dışında olmak üzere sözleşme dışı imalâtlar yaptığı belirtilerek bunların bedeli yapıldığı yıl piyasa rayiç fiyatlarına göre hesaplanmış olup bu hesap şekli doğru olmakla beraber Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında götürü bedelli işlerde açıkça kararlaştırılmadıkça KDV’nin götürü bedele dahil olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle asıl rapor ve ek raporda belirlenen fazla imalât bedellerine ayrıca KDV eklenmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş bilirkişiden alınacak ek rapor ile belirlenen imalât bedellerine ayrıca KDV eklenmeksizin alacağın hesaplattırılması, dava tarihinden önce davalı usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden ve kesin vade de bulunmadığından hüküm altına alınacak alacağa dava ve ıslah tarihinden faiz uygulanmasından ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.