davacının sözünü ettiği işin yapıldığını, davacının ödeme yapmamak için dava açtığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Taşerondan çekleri ciro yolu ile alan davalının bu savunma ile davacı yüklenici ile dava dışı taşeron arasındaki temel ilişkiyi bildiğini kabul etmiş olduğu nazara alınarak işin yapıldığını ispat külfeti yükü altına girdiğinin kabulü gerekir. Böylelikle ispat külfeti yer değiştirmiş durumdadır. O nedenle davalı işin yapıldığını ve bedele hak kazanıldığını ispat etmek durumundadır. O halde mahkemece yapılacak iş; ispat külfetinin davalı taşeronda olduğu gözetilmek suretiyle işin yapılıp yapılmadığı ve davalınını iş bedeline hak kazanıp kazanmadığını araştırma yaparak karar verilmelidir

<![CDATA[    T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2016/3748 Karar No:2018/566
  1. Tarihi:
  ….   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesi gereği keşide edilip ciro edildikten sonra icra takibine konu edilen çeke dayalı açılmış menfi tespit davasıdır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondan çeki ciro yolu ile alan alacaklıdır. Davacı vekili, müvekkilinin 05.08.2010 tarihinde 25 Aralık Devlet Hastanesi Binasının tadilat ve onarım işini ihale yoluyla aldığını, tadilat ve onarım ihalesinin sıhhi tesisat bakım, onarım ve tamirat işlerinin yapılması içinde ….. Grup adlı şirket ile 16.02.2011 tarihinde KDV dahil 50,000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, yapılacak işler için anılan firmaya icra takibe konu olan 10.04.2012 keşide tarihli 22.000,00 TL ve yine 14.05.2012 keşide tarihli 21.000,00 TL’lik çekleri verdiğini, kalan 7,000,00 TL’yi de fatura kesiminde ödemek üzere anlaştıklarını, müvekkilince 14.05.2011 tarihli çeki gününde ödemekte güçlük çekileceğinden onun yerine 21.000,00 TL’lik 21.05.2011 vade tarihli bono verildiğini, ancak bonoya karşılık verilen çekin iade edilmediğini ve bononun vadesinde ödendiğini ancak çekin iade alınmadığını, işlerin eksik bırakılan kısmının bir kısmının üçüncü bir firmaya 13.000,00 TL’ye yaptırıldığını, … ve …. Müdürlüğü tarafından yapılan fesih tutanağında davalının üstlendiği sıhhi tesisat işleriyle ilgili olarak toplam 30.898,48 TL iş yapıldığının tespit edildiğini, bu tespitine göre ödenen 21.000,00 TL ve dava dışı şirkete yaptırılan 13.000,00 TL’lik iş mahsup edildiğinde müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, müvekkilinin davalının takibe koyduğu 10.04.2011 keşide tarihli 22.000,00 TL çek ile 14.05.2011 keşide tarihli 21.000,00 TL bedeli toplam 43.000,00 TL kadar borçlu olmadığının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.   ….   Davalı vekili; ön inceleme duruşmasında, dava dilekçesini tebliğ almadığını, müvekkilinin çeki ciro yoluyla temellük ettiğini, yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu, 23.10.2015 tarihli celsede davalı vekili; davacının sözünü ettiği işin yapıldığını, davacının ödeme yapmamak için dava açtığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Eser sözleşmelerinde, kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Somut olayda ispat külfeti davacı tarafta ise de,davalı vekili yargılamanın 23.10.2015 tarihli celsesinde; davacının sözünü ettiği işin yapıldığını, davacının ödeme yapmamak için dava açtığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Taşerondan çekleri ciro yolu ile alan davalının bu savunma ile davacı yüklenici ile dava dışı taşeron arasındaki temel ilişkiyi bildiğini kabul etmiş olduğu nazara alınarak işin yapıldığını ispat külfeti yükü altına girdiğinin kabulü gerekir. Böylelikle ispat külfeti yer değiştirmiş durumdadır. O nedenle davalı işin yapıldığını ve bedele hak kazanıldığını ispat etmek durumundadır. O halde mahkemece yapılacak iş; ispat külfetinin davalı taşeronda olduğu gözetilmek suretiyle işin yapılıp yapılmadığı ve davalınını iş bedeline hak kazanıp kazanmadığını araştırma yaparak karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>