davacıyla yapılan sözleşmeye konu işin yapımını, dava dışı … Ltd.Şti’ne ihale ile verdiği, ancak yine dava dışı …Ltd.Şti’nin şikayeti üzerine Kamu İhaleKurumu’nun *gün ve * kararıyla ihalenin iptâl edilmesi üzerine davalı idare sözleşme imzalaması için davacıyı davet etmiş ve*tarihli sözleşme imzalanarak davacı işe başlatılmıştır. Bu arada … Ltd.Şti’nin, Kamu İhale Kurumu’nun yukarıda sözü edilen kararı aleyhine iptâl istemiyle açtığı dava sonunda, * tarihinde ihalenin iptâline ilişkin Kamu İhaleKurumu’nun kararının hukuka aykırı olduğunun kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle davalı tarafından önce işin yapımı durdurulmuş, *tarihinde idare mahkemesi kararı gerekçe gösterilerek, davacı ile yapılan sözleşme feshedilmiştir. Bu haliyle davacı sözleşmesinin feshinin subjektif imkânsızlık sonucu olduğu anlaşılmaktadır. BK’nın *maddesi hükmünce davalı iş sahibi açısından edimin yerine getirilmesi imkânsız olmakla BK’nın * maddesince davalının kusursuz olduğu açıktır. Ne var ki, karşılıklı borçlanmayı içeren sözleşmelerde borcundan böylece kurtulan davalı, almış olduğu şeyleri, nedensiz edimin kuralları uyarınca geri vermekle yükümlüdür

<![CDATA[ 

  1. Hukuk Dairesi         2012/2909 E.  ,  2013/2127 K.
  •  
“İçtihat Metni” Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Davada, sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle kâr mahrumiyeti ve sözleşme masrafları sonucu uğranılan zararların tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Davalı, feshin, kesinleşen mahkeme kararı sonucu yapılmak zorunda kalındığından zarar istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece sözleşme masraflarına ilişkin istemin reddine, kâr kaybı zararının kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 19.12.2006 tarihinde imzalanan Tuzla Havzası Atıksu Ana Toplayıcı ve Şebeke Bağlantıları İnşasına ilişkin sözleşmenin davalı tarafından feshedilmiş olmasından kaynaklanmıştır. 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olan bu sözleşmede davacı yüklenici, davalı taraf ise iş sahibidir. Eldeki bu davada yüklenici sözleşmenin haksız feshi nedeniyle sözleşmenin ifa olunacağına güvenerek yaptığı masraflar ile mahrum bırakıldığı kâr kaybı zararını istemektedir. Anılan Yasa’nın BK. 96. madde hükmünce, alacaklı, alacağının tümünü veya bir bölümünü alamazsa, borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça bundan doğan zararı ödemek zorundadır. Görülüyor ki, davacının zararının karşılanabilmesi için davalının fesihte kusurlu bulunduğunun kabulü gerekir. Bir başka anlatımla, davalı iş sahibi fesihte kusuru bulunmadığını kanıtlamadıkça davacı zararını ödemekten kaçınamaz. Davalı iş sahibi bu nedenle kesinleşen yargı kararı uyarınca davacının sözleşmesini feshetmek zorunda kaldığını ve kusursuzluğunu savunmuştur. Davalı idarenin 07.04.2006 tarihinde davacıyla yapılan sözleşmeye konu işin yapımını, dava dışı … Ltd.Şti’ne ihale ile verdiği, ancak yine dava dışı …Ltd.Şti’nin şikayeti üzerine Kamu İhaleKurumu’nun 09.10.2006 gün ve 33 Sayılı kararıyla ihalenin iptâl edilmesi üzerine davalı idare sözleşme imzalaması için davacıyı davet etmiş ve 19.12.2006 tarihli sözleşme imzalanarak davacı işe başlatılmıştır. Bu arada … Ltd.Şti’nin, Kamu İhale Kurumu’nun yukarıda sözü edilen kararı aleyhine iptâl istemiyle açtığı dava sonunda, 10.04.2007 tarihinde ihalenin iptâline ilişkin Kamu İhaleKurumu’nun kararının hukuka aykırı olduğunun kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle davalı tarafından önce işin yapımı durdurulmuş, 24.08.2007 tarihinde idare mahkemesi kararı gerekçe gösterilerek, davacı ile yapılan sözleşme feshedilmiştir. Bu haliyle davacı sözleşmesinin feshinin subjektif imkânsızlık sonucu olduğu anlaşılmaktadır. BK’nın 117. maddesi hükmünce davalı iş sahibi açısından edimin yerine getirilmesi imkânsız olmakla BK’nın 96. maddesince davalının kusursuz olduğu açıktır. Ne var ki, karşılıklı borçlanmayı içeren sözleşmelerde borcundan böylece kurtulan davalı, almış olduğu şeyleri, nedensiz edimin kuralları uyarınca geri vermekle yükümlüdür (BK.117/2.md.). O halde mahkemece yapılması gereken iş, davada sözleşme nedeniyle yapılan masraflar istemi açıklattırılarak, davalıdan nedensiz zenginleşme kapsamında kalan bir alacağı var ise bunu belirlemek, gerektiğinde mahallinde keşif yapmak suretiyle bilirkişilerden ek rapor almak ve sonucuna uygun hüküm kurmak, davacının kâr kaybından oluşan zarar isteminin de reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 29.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.  ]]>