davalı idarenin alt yapı durak kullanım bedeli, ruhsat bedeli, güzergah bedeli adı altındaki bedelleri haksız yere tahsil ettiği, bunların Mahkeme kararları ile iptal edildiği, bunun üzerine yeniden başka bir isim altında haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı, nitekim, davalı idarenin, akıllı kart sistemi ile ilgili sözleşme imzalamaya zorladığı, bu sözleşmede yüklenici şirketin akıllı kart cihazının montajının yapıldığı günden itibaren on yıl boyunca 3,85 oranında komisyon alacağı, cihaz ücretinin 3.000,00 TL olduğunun belirtildiği, yerel Mahkemenin bu hususu değerlendirmeye dahi almadığı, kart sistemine geçildiğinde hem davalı idareye hem de akıllı kart sistemini uygulamaya geçiren sisteme ödenmesi gereken bedellerin açıkça Anayasa ve Kanun hükümlerine aykırı olduğu, davalı idarenin, rekabet hükümlerine aykırı davranarak anılan işi tek bir şirkete verdiği, sözleşmeye göre sisteme yüklenen ücretlerin hesaplarına anında geçmeyeceği, akıllı kart uygulamasına ilişkin ihalenin nasıl ve en şartlarda yapıldığının muallak olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Konya BİM, 5. İDD, E. 2017/317 K. 2017/595 T. 23.5.2017

 

İSTEMİN ÖZETİ: X1 Dolmuşları Kooperatifi üyesi olan davacının Adana Büyükşehir Belediyesi Ukome Genel Kurulu’nun 18/03/2015 tarih ve 2915/735 sayılı UKOME kararının iptali istemiyle açılan davada; Adana 1. İdare Mahkemesi’nce, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen 09/11/2016 günlü E:2016/241, K:2016/1026 sayılı kararın; davacı tarafından, Ukome kararının açıkça hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin alt yapı durak kullanım bedeli, ruhsat bedeli, güzergah bedeli adı altındaki bedelleri haksız yere tahsil ettiği, bunların Mahkeme kararları ile iptal edildiği, bunun üzerine yeniden başka bir isim altında haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı, nitekim, davalı idarenin, akıllı kart sistemi ile ilgili sözleşme imzalamaya zorladığı, bu sözleşmede yüklenici şirketin akıllı kart cihazının montajının yapıldığı günden itibaren on yıl boyunca 3,85 oranında komisyon alacağı, cihaz ücretinin 3.000,00 TL olduğunun belirtildiği, yerel Mahkemenin bu hususu değerlendirmeye dahi almadığı, kart sistemine geçildiğinde hem davalı idareye hem de akıllı kart sistemini uygulamaya geçiren sisteme ödenmesi gereken bedellerin açıkça Anayasa ve Kanun hükümlerine aykırı olduğu, davalı idarenin, rekabet hükümlerine aykırı davranarak anılan işi tek bir şirkete verdiği, sözleşmeye göre sisteme yüklenen ücretlerin hesaplarına anında geçmeyeceği, akıllı kart uygulamasına ilişkin ihalenin nasıl ve en şartlarda yapıldığının muallak olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılmasına karar verilmesi istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, söz konusu akıllı kart sistemi ile hem vatandaşlar hem kooperatifler hem de idare açısından kamu yararının sağlanacağı, toplumun ihitiyacının karşılanacağı ve şehir içi ulaşımın rahatlayacağı, dava konusu işlemin hukuka olduğu ileri sürülerek istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi’nce, işin gereği görüşüldü;

 

Dava; X1 Dolmuşları Kooperatifi üyesi olan davacı tarafından, Adana Büyükşehir Belediyesi Ukome Genel Kurulu’nun 18/03/2015 tarih ve 2915/735 sayılı UKOME kararının iptali istemiyle açılmıştır.

 

Adana 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 09/11/2016 günlü E:2016/241, K:2016/1026 sayılı kararla, dosyanın incelenmesinden, Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi Genel Kurulu tarafından, Adana Büyükşehir İl sınırları içerisinde yolcu taşımacılığı yapan tüm ”M” plakalı Minibüslerde akıllı kart sistemine geçilmesine, ”M” plakalı minibüslerin akıllı kart sistemi entegrasyonunun sağlanması için 31/07/2015 tarihine kadar süre verilmesinin uygunluğuna ayrıca özel Dolmuş Minibüs Yönetmeliği’nin 21. madde 14. fıkra (araçların içerisini şöfor mahalinin ve yolcuları gösterecek yüksek çözünürlükte 2 adet kamera sistemi ve görüntüyü en az 30 gün depolayacak sistem kurulacak) ve 24. fıkra (araçların tamamı Belediyenin takip edebileceği şekilde araç takip sistemine geçecek ve her bir kooperatif yada şahıs ilgili araç takip sistemine ait internet adresi linkinin takipi kontrol ve gerekirse müdahale edebilecek yetkilendirmeyle ulaşım Dairesi Başkanlığı’na bildirilecektir) hükümlerinin de uygulanması için 31/07/2015 tarihine kadar süre verilmesine ilişkin 18/07/2015 tarih ve 2015/73 sayılı işlemle karar verildiği, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu duruma göre, Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde, mevzuatla yetkili kılındığı durumlarda mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak, trafik düzeni ve güvenliği açısından belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları ile bu taşıtların teknik özelliklerini tespit etmek, çalıştırılabileceği yerler ile güzergâhlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek, bunlara izin ve çalışma ruhsatı vermek görev ve yetkisine sahip Ulaştırma Koordinasyon Merkezince alınan araçların içerisini şöfor mahalini ve yolcuları gösterecek yüksek çözünürlükte 2 adet kamera sistemi ve görüntüyü en az 30 gün depolayacak sistem kurulmasına ilişkin karar doğrultusunda toplumun ihtiyacını karşılamak ve şehir içi ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla tesis edildiğinin anlaşıldığından bahisle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Davacı tarafından, anılan Mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.

 

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7/f maddesinde; “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek..”, 7/p maddesinde; “Büyükşehir içindeki toplu taşıma hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi ve servis araçları dahil toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek.” büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmış, aynı Kanunun 9. maddesinde; “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla…Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur…Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır…” düzenlemesi yer almış, bu düzenlemeler paralel olarak da, 5393 sayılı Belediye Kanunun 15/p maddesinde; “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” belediyelerin yetki ve görevleri arasında sayılmıştır.

 

Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin 18. maddesinde; “Trafiğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, trafikle ilgili sorunları çözümlemek,…Büyükşehir belediyesinin sınırları içinde, ulaşım, toplu taşıma ve trafik mevzuatının büyükşehir belediyesine verdiği yetki doğrultusunda uygulamaya yönelik yönlendirici karar almak ve görüş oluşturmak” hususlarında UKOME’nin (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) yetkili olduğu belirtilmiştir.

 

Adana Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi Genel Kurulunun 18/03/2015 tarih ve 2915/735 sayılı kararıyla, Adana Büyükşehir İl sınırları içerisinde yolcu taşımacılığı yapan tüm ”M” plakalı Minibüslerde akıllı kart sistemine geçilmesine, ”M” plakalı minibüslerin akıllı kart sistemi entegrasyonunun sağlanması için 31/07/2015 tarihine kadar süre verilmesinin uygunluğuna ayrıca özel Dolmuş Minibüs Yönetmeliği’nin 21. madde 14. fıkra (araçların içerisini şöfor mahalinin ve yolcuları gösterecek yüksek çözünürlükte 2 adet kamera sistemi ve görüntüyü en az 30 gün depolayacak sistem kurulacak) ve 24. fıkra (araçların tamamı Belediyenin takip edebileceği şekilde araç takip sistemine geçecek ve her bir kooperatif yada şahıs ilgili araç takip sistemine ait internet adresi linkinin takipi kontrol ve gerekirse müdahale edebilecek yetkilendirmeyle ulaşım Dairesi Başkanlığı’na bildirilecektir) hükümlerinin de uygulanması için 31/07/2015 tarihine kadar süre verilmesine karar verilmiştir.

 

Bakılan davada, dava konusu işlem tek bir işlem olmayıp, istinafa konu Mahkeme kararında da, dava konusu işlemin akıllı kart uygulamasına ilişkin kısmı ile ilgili hukuki denetim yapılmadığı anlaşıldığından, anılan kısma yönelik olarak;

 

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde; toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dahil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek, kara, deniz su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek yetki ve imtiyazına sahip davalı idarenin, toplu taşıma araçlarında ücretlerin daha kolay ve sağlıklı toplanarak gelirin eşit dağıtılması, ayrıca çeşitli hatlarda bulunan toplu taşıma araçlarını kullanan nüfusun belirlenerek toplu taşımanın daha verimli hale getirilmesinde kullanılacak bilgilerin toplanmasını sağlayacak akıllı kart ve benzer ücret toplama sistemlerini kurma ve kurdurma konusunda yetkili oldukları yönünde tereddüt olmadığından, bu yönde alınan dava konusu kararın akıllı kart uygulamasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

 

Diğer taraftan, davacı tarafından, davalı idarenin alt yapı durak kullanım bedeli, ruhsat bedeli, güzergah bedeli adı altındaki bedelleri haksız yere tahsil ettiği, bunların Mahkeme kararları ile iptal edildiği, bunun üzerine yeniden başka bir isim altında haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı, nitekim, davalı idarenin, akıllı kart sistemi ile ilgili sözleşme imzalamaya zorladığı, bu sözleşmede yüklenici şirketin akıllı kart cihazının montajının yapıldığı günden itibaren on yıl boyunca 3,85 oranında komisyon alacağı, cihaz ücretinin 3.000 TL olduğunun belirtildiği, yerel Mahkemenin bu hususu değerlendirmeye dahi almadığı, kart sistemine geçildiğinde hem davalı idareye hem de akıllı kart sistemini uygulamaya geçiren sisteme ödenmesi gereken bedellerin açıkça Anayasa ve Kanun hükümlerine aykırı olduğu, davalı idarenin, rekabet hükümlerine aykırı davranarak anılan işi tek bir şirkete verdiği, sözleşmeye göre sisteme yüklenen ücretlerin hesaplarına anında geçmeyeceği, akıllı kart uygulamasına ilişkin ihalenin nasıl ve en şartlarda yapıldığının muallak olduğu yönünde, özetle, akıllı kart sisteminin uygulanış şekli kapsamında iddialar ileri sürülmekte ise de, bakılan davanın konusu akıllı kart sisteminin uygulanış şekline ilişkin olmadığından, yani dava konusu işlem davacının bu iddiaları kapsamında bir unsur içermediğinden, davacının söz konusu iddiaları dava konusu işlemi kusurlandırıcı nitelikte görülmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; Adana 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 09/11/2016 günlü E:2016/241, K:2016/1026 sayılı kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacının istinaf isteminin Adana 1. İdare Mahkemesi’nce verilen karara yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle reddine, istinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 137,00 TL posta ücretinden oluşan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazladan yatırılan 29,20 TL harcın ilgili idaresince davacıya istemi halinde iadesine, yatırdığı posta ücreti avansının artan kısmının istinaf başvurusunda bulunan davacıya Mahkemesi’nce iadesine, 2577 sayılı Kanunun 6545 sayılı Kanunla değişik 46. maddesinin (a) fıkrası gereğince kararın tebliğini izleyen tarihten itibaren 30 gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, 23/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.