Davalı şirketin dava konusu iş yerini ihale ile aldığı, ihale ile aldığı iş yerinde ki çalışanları bir süre daha yanında çalıştırdığı, bu kişilerin kıdem tazminatı gibi özlük hakları

image_pdfimage_print
51 / 100

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde dava dışı çalışanlarının işten ayrılmaları nedeniyle kendilerine kıdem tazminatı ödediklerini, bu dönemde dava dışı çalışanlarının davalı … A.Ş.’de de çalıştığını yaptıkları kıdem tazminatı ödemesinin davalının payına düşen miktarda tahsil edilerek taraflarına ödenmesini istediklerini ancak ödemenin yapılmaması üzerine İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALILARIN SAVUNMASI:
Davalı …A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde öncelikle zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Davanın esasına yönelik olarak da davacının belirttiği kişilerin hiç bir zaman kendi çalışanları olmadığını, özelleştirme ile iş yerlerini devraldıklarını, özelleştirme öncesi hizmet alımı ihalesi yaptıklarını, davacının kıdem tazminatı ödemesi yaptığı kişilerin hepsinin daha önce kendilerine kıdem tazminatı davası açtıklarını ancak açılan bu davaların reddedildiğini, bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 1474 sayılı İş Kanunu m. 14’e göre kıdem tazminatı ödemesi nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 73’e göre rücu istemiyle başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, banka ödeme dekontlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasını, kıdem tazminatı ödemesi yapılan işçilerin açtığı önceki kıdem tazminatı davalarının mahkeme kararlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 1474 sayılı İş Kanunu m. 14’e göre kıdem tazminatı ödemesi nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 73’e göre rücu istemiyle başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlık davacı şirketin kendi bünyesinde çalıştırdığı çalışanlarına ödediği kıdem tazminatından bu çalışanlarının özelleştirme sonrasında davalı şirkette çalıştıkları dönemle sorumlu oldukları miktarın davalı şirketten rücu yoluyla istemesidir.
Davalı tarafın zamanaşımı defi 6098 sayılı TBK m. 73’e göre iki yıllık zamanaşımı süresine bağlı olduğundan ve davacı tarafın kıdem tazminatı ödemelerini yaptığı tarihlerin üzerinden iki yıllık süre geçmediğinden reddine karar verilmiştir.

Halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın kıdem tazminatını düzenleyen 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası iş yerinin devrini düzenlemekte olup “…işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.” hükmünü içermektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta davalı şirket davacıya ait iş yerlerini özelleştirme ile satın almış olup gerek davanın tarafları gerekse davacının kıdem tazminatı ödemesi yaptığı çalışanlar açısından bu durum iş yerinin devri niteliğindedir. Bu nedenle davalının iş yerlerini özelleştirme ile devir almış olduğu ve bu nedenle de hukuki sorumluluğu bulunmadığı yönündeki savunması hukuken geçerli değildir.

Davalı şirket davacının kıdem tazminatı ödemesi yaptığı çalışanlarının kendisi aleyhinde kıdem tazminatı davası açtıklarını ve bu davaların reddedildiğini belirtmiş, bu davalara ilişkin gerekçeli karar örneklerini de sunmuştur. Bu gerekçeli kararların incelenmesinde davalı aleyhine kıdem tazminatı davası açan çalışanların açmış oldukları davaların reddedilme gerekçelerinin yeni işverenle yani davalı işverenle iş ilişkisinin devam ediyor olduğu gösterilmiştir. Yani davalar çalışanların kıdem tazminatı hakları olmadığı için değil halen iş ilişkisi devam ettiği için reddedilmiştir. Dolayısıyla davalı tarafın sunduğu davacının kıdem tazminatı ödemesi yaptığı çalışanların kendi aleyhine açtığı ve ret ile sonuçlanan mahkeme kararları da kıdem tazminatı ödemesi yapılan çalışanların davalı ile iş ilişkisinin olduğunu kanıtlamakta, kendi aleyhine delil oluşturmaktadır.

Davacı tarafın başlattığı icra takibine göre davalı taraftan talep ettiği alacak miktarının davalının payına düşen kıdem tazminatı miktarı olup olmadığını hesaplanması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.

Hazırlanan 09.05.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı şirketin 35.910,76 TL tutarında kıdem tazminatından sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf ödemiş bulunduğu kıdem tazminatlarını sorumlu oldukları dönem miktarlarıyla sınırlı olmak üzere 6098 sayılı TBK m. 73’e göre davalı tarafa rücu etme hakkına sahip olup hazırlanan bilirkişi raporuna göre fazla ödediği miktarı davalı taraftan talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Davalı şirketin dava konusu iş yerini ihale ile aldığı, ihale ile aldığı iş yerinde ki çalışanları bir süre daha yanında çalıştırdığı, bu kişilerin kıdem tazminatı gibi özlük haklarından yasal olarak sorumluluğunun bulunduğunu bildiği halde icra takibine yaptığı itiraz iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

Davacının ödediği kıdem tazminatı miktarını bilebilecek durumda olmasına karşın davalı tarafın sorumlu olduğu miktardan daha fazla miktarda icra takibi başlatması iyiniyetli görülmeyerek reddedilen miktar üzerinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 35.910,76 TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 35.910,76 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davanın reddedilen 2.971,01 TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.453,06-TL nispi karar harcının peşin alınan 664,01-TL harçtan mahsubu ile eksik 1.789,05-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.452,15-TL ( 2.100,00-TL BK ücreti, 352,15-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 2.264,78-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 700,01-TL ( 31,40-TL BH, 664,01-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.300,18-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 722,00-TL ( 722,00-TL tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 55,17-TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır

image_pdfimage_print