davalı yüklenici ise, yapılan okulun dere yatağına yapıldığını, kendisinin iş sahibi idareyi bu konuda ikaz ettiğini ancak işin yapılması konusunda ısrar edilmesi üzerine okulu yaptığını, yaptığı imalâtın ayıplı olmadığını ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur

<![CDATA[

  1. Hukuk Dairesi         2012/7775 E.  ,  2013/1815 K.
  •  
“İçtihat Metni” Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imâlat nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicinin okul inşaatını gereken teknik koşullara uygun yapmadığı için binanın güçlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek uğradıkları zararın tazmini amacıyla mevcut davayı açmış; davalı yüklenici ise, yapılan okulun dere yatağına yapıldığını, kendisinin iş sahibi idareyi bu konuda ikaz ettiğini ancak işin yapılması konusunda ısrar edilmesi üzerine okulu yaptığını, yaptığı imalâtın ayıplı olmadığını ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere göre davacı iş sahibince 11.05.1987 tarihinde yapılan ihale sonucu davalı yüklenicinin Şarköy İlçesi Gaziköy Kasabası İlkokulu İnşaatını yüklendiği, inşa edilen okulun 17.08.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucu hasara uğradığı ve daha sonra yapılan teknik incelemeler doğrultusunda kullanılamaz halde bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 10.03.2004 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, okulun deprem sonucu kullanılamaz hale gelmesinde binanın projesi, inşaatı ve depremin etkili olduğu belirtilmekle beraber işin yapımı ile ilgili herhangi bir belge olmadığından kimin hangi oranda kusurlu olduğunun tespit edilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiş, mahkemece de buna göre davalı yüklenicinin eylemi ile oluşan zarar arasında illiyet bağı kurulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de; dosya içerisinde bulunan deprem sonrası Trakya Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerince düzenlenen 08.10.1999 günlü “Deprem Hasarı Tespit Raporunda okul binalarının o andaki yapısı ve durumu ile işin tekniğine aykırı imalâtların tespit edildiğinin ifade edildiği, yine Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi’nde yüklenici hakkında açılan dava sırasında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesince verilen 18.04.2005 tarihli raporda da, yüklenicinin okulu fen ve sanat kurallarına uygun inşa etmediği, oluşan zarar nedeniyle % 40 oranında kusurlu olduğu görüşüne yer verildiği anlaşılmaktadır. O halde anılan birbiriyle çelişkili sonuçlara ulaşan raporlarla, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve hangi rapora neden üstünlük tanındığı da açıklanmadan davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, gerek karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK’nın 284, gerekse karardan sonra yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 281. maddeleri uyarınca konu hakkında uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu marifetiyle yukarıda kısaca izah edilen tespit ve bilirkişi raporları da değerlendirilerek davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği okul inşaatında sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’ne göre kusurunun olup olmadığı, kusuru varsa oranı ve bu doğrultuda dava tarihi itibariyle oluşan davacı zararı hesaplattırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan gerekçelerle yukarıda açıklanan olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>