davalı yüklenicinin davacı taşerondan olan 2.118,74 TL alacağının bulunduğu da tüm dosya kapsamı ve alınan raporlarla sabit görüldüğünden bu miktar mahsup edilmek suretiyle çekin iadesine karar verilmesi gerekir iken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır

<![CDATA[  T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2017/1935 Karar No:2018/1849
  1. Tarihi:9.5.2018
  Mahkemesi       :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)   Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı ile sözleşme dışı iş bedeli ve fazla imalât alacağın tahsili ve sözleşme kapsamında verilen teminat çeklerinin iadesi talebinden ibarettir. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davacı taşeron vekili, taraflar arasındaki 28.04.2006 tarihli ve 712.000,00 TL + KDV bedelli sözleşme ile TOKİ tarafından yaptırılan 352 adet konut, 1 adet ilköğretim okulu, 1 adet ticaret merkezi, camii ile çevre düzenlenmesi inşaatı işine dair elektrik tesisatı işini malzeme ve işçilik dahil müvekkilinin üstlendiğini, ek sözleşme ile davalı şirketin inşaatta kullanılacak bir kısım elektrik malzemesini taraflarına temin etmesi ve bu malzemelere ait tutarın müvekkilinin hakedişinden mahsup edilmesinin kararlaştırıldığını, işin tamamlanarak teslim edildiğini, müvekkiline sözleşme dışı işlerin de yaptırıldığını ve ücret ödenmediğini, davalının 328.310,00 TL borcu bulunduğunu, ancak fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak şimdilik 140.000,00 TL bakiye alacağın davalıdan ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tahsiline, halen davalıda olan teminat çekinin de iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı iş sahibi vekili; davacı taşerona yapmış olduğu işler karşılığında 1 ve 2 numaralı hakedişlerde toplam 100.944,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca davacı hakedişinden düşülmek üzere 58.683,00 TL imzalı makbuz karşılığı avans ödendiğini, 12.09.2006 tarihli ek sözleşme kapsamında malzeme temininin de taraflarınca sağlandığını, aynı tarihli tutanak ile davacının alt taşeronları olan … ve …’a davacı tarafından ödenmeyen 28.995,00 TL işçilik bedelinin hakedişten düşülmek suretiyle ödendiğini, ek sözleşme uyarınca malzemelerin davacıya teslim edilmiş olmasına karşılık davacının iş yerini terk ettiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/78 D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davacı namına 116.724,59 TL’lik malzeme daha alındığını ve 3. kişilere işlerin tamamlattırıldığını, işçilik olarak da… ve ekibine 54.919,00 TL ve …ve ekibine 18.905,00 TL ödendiğini, davacının değil kendilerinin alacaklı olduğunu ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 01.07.2013 tarih, 2012/4250 Esas, 2013/4276 Karar sayılı ilâmı ile karar bozulmuş ve mahkemece yeniden yapılan yargılamada bozmaya uyma kararı verilmiş ve yeniden yapılan yargılama sonucu 17.05.2017 tarih, 2014/65 Esas, 2017/199 karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karar, taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davada diğer taleplerin yanında teminat çekinin iadesi de talep edilmiş ve dairemizin bozma ilâmına uyularak buna ilişkin talep harçlandırılmıştır. Dolayısıyla bu yöndeki talebin incelenip karara bağlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Taraflar arasında düzenlendiği çekişmesiz olan 28.04.2006 tarihli “taşeron sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 18. maddesinde taşeronun yükleniciye 500.000,00 TL bedelli çek vereceği, aynı sözleşmenin 19. maddesinde ise teminat çekinin işin kesin kabulünden sonra taşerona iade edileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Davalı taraf dilekçelerinde de çekin alınmadığı yönünde bir savunmada da bulunmamaktadır. İşin kesin kabulünün de yapıldığı anlaşılmakla teminat çekinin iadesinin gerektiği açıktır. Ne var ki davalı yüklenicinin davacı taşerondan olan 2.118,74 TL alacağının bulunduğu da tüm dosya kapsamı ve alınan raporlarla sabit görüldüğünden bu miktar mahsup edilmek suretiyle çekin iadesine karar verilmesi gerekir iken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davada diğer taleplerin yanında teminat çekinin iadesi de talep edilmiş,dava açılırken harcı yatırılmayan teminat çekinin iadesini talebine ilişkin harç, dairemizin bozma ilâmına uyularak yatırılmıştır. Harcı yatırılan taleplerin red ve kabul oranına göre taraflar yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği açıktır. Teminat çeki ile ilgili harç yatırılmış bulunduğundan reddilen miktar yönünden davalı taraf yararına nispi vekâlet ücretine de hükmedilmemesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacının davalıya verdiği teminat çeki yönünden 2.118,74 TL davalı alacağı mahsup edilmek suretiyle teminat çekinin iadesine karar vermek ve kabul ve red oranına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekâlet ücretine hükmetmekten ibaret olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davacı, 3. bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>