Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde belirlendiği ve tarafların da kabulünde olduğu üzere, davacı defterlerinde davalı şirketten, davacı alacağının *TL olduğu gösterilmiş bulunmaktadır. Bu husus, davacı tarafında kabulünde olup, bu miktar alacağın gösterilme nedeninin reklamasyon faturasının deftere sehven kaydedilmesinden, bir başka deyişle kendi muhasebecesinin kusurlu eyleminden kaynaklandığı savunulmaktadır. HMK'maddesi hükmü gereği davacı taraf defterinin kendi aleyhine de delil teşkil etmesi mümkün olup, davacı taraf defterinde yer alandan daha fazla bir alacağın hüküm altına alınması mümkün bulunmamaktadır. Aksine görüş ve düşünce “hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez.” ilkesine de aykırılık teşkil eder. Bu nedenlerle davacı defterinde yer alan kayıt gözardı edilerek defterde belirlenen miktardan fazlasına hüküm vermek doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir

<![CDATA[Özet:     2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde belirlendiği ve tarafların da kabulünde olduğu üzere, davacı defterlerinde davalı şirketten, davacı alacağının 26.529,22 TL olduğu gösterilmiş bulunmaktadır. Bu husus, davacı tarafında kabulünde olup, bu miktar alacağın gösterilme nedeninin reklamasyon faturasının deftere sehven kaydedilmesinden, bir başka deyişle kendi muhasebecesinin kusurlu eyleminden kaynaklandığı savunulmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 222. maddesi hükmü gereği davacı taraf defterinin kendi aleyhine de delil teşkil etmesi mümkün olup, davacı taraf defterinde yer alandan daha fazla bir alacağın hüküm altına alınması mümkün bulunmamaktadır. Aksine görüş ve düşünce “hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez.” ilkesine de aykırılık teşkil eder. Bu nedenlerle davacı defterinde yer alan kayıt gözardı edilerek defterde belirlenen miktardan fazlasına hüküm vermek doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....   O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacının, davalı taraftan davacı defterinde kayıtlı bulunan 26.529,22 TL alacaklı olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinde hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır....       Fıkra:Tümü-0       T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2015/443 Karar No:2015/5107
  1. Tarihi:19.10.2015
    Mahkemesi       :Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi     :08.07.2014 Numarası            :2012/425-2014/206   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinden doğan bakiye alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davacı vekili, davalının taahhüdünde olan fason işlerin davacı müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkilinin işi yapıp teslim etmesine rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğinden bahisle bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12508 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlunun haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini ve %40 ‘dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici vekili ise, işin ayıplı yapıldığını asıl iş sahibinin bir kısım malları reklamasyon faturası ile iade ettiğini ve iş bedelinden mahsup yaptığını, davacının kusurlu olduğunu ve kendi kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne icra inkâr tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince yasal süresinde temyiz edilmiştir. Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12508 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 50.589,84 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 02.07.2012 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 04.07.2012 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde belirlendiği ve tarafların da kabulünde olduğu üzere, davacı defterlerinde davalı şirketten, davacı alacağının 26.529,22 TL olduğu gösterilmiş bulunmaktadır. Bu husus, davacı tarafında kabulünde olup, bu miktar alacağın gösterilme nedeninin reklamasyon faturasının deftere sehven kaydedilmesinden, bir başka deyişle kendi muhasebecesinin kusurlu eyleminden kaynaklandığı savunulmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi hükmü gereği davacı taraf defterinin kendi aleyhine de delil teşkil etmesi mümkün olup, davacı taraf defterinde yer alandan daha fazla bir alacağın hüküm altına alınması mümkün bulunmamaktadır. Aksine görüş ve düşünce “hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez.” ilkesine de aykırılık teşkil eder. Bu nedenlerle davacı defterinde yer alan kayıt gözardı edilerek defterde belirlenen miktardan fazlasına hüküm vermek doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; davacının, davalı taraftan davacı defterinde kayıtlı bulunan 26.529,22 TL alacaklı olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinde hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.   İlgili Maddeler HMK 222 Madde]]>