davalının taşeron olarak aralarında düzenlenen sözleşme ile üstlendiği elektrik tesisatı işini sözleşmeye uygun olarak yapmadığını ve ayıplı ifada bulunduğunu, bu yüzden zarara uğradıklarını ticari itibarlarının sarsıldığını belirterek 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2016/6202 Karar No:2018/520
  1. Tarihi:12.2.2018
  ….   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davasında, davalının taşeron olarak aralarında düzenlenen sözleşme ile üstlendiği elektrik tesisatı işini sözleşmeye uygun olarak yapmadığını ve ayıplı ifada bulunduğunu, bu yüzden zarara uğradıklarını ticari itibarlarının sarsıldığını belirterek 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında sözleşme gereği yapmaları gereken tüm imalâtları eksiksiz yaptıklarını, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamından ve Dairemizin aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2017/86 Esas sayılı dosya kapsamına göre…. Sistemleri Dizayn Ltd. Şti. tarafından 20.12.2013 tarihinde …… 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/459 Esas sayılı dosyasında …. Proje Yönetimi ve …… A.Ş. aleyhine bakiye imalât bedeli alacağı ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli istemiyle dava açıldığı, davalı …. Proje Yönetimi ve Danışmanlık A.Ş. tarafından da cevap dilekçesi ile 20.000,00 TL talepli karşı davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sırasında 09.06.2016 tarihinde verilen karar ile asıl davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak karşı dava konusunda olumlu yada olumsuz karar verilmediği, bunun üzerine davacı … …. Sistemleri Dizayn Ltd. Şti. vekili tarafından mahkemeye 13.05.2016 tarihli dilekçe verilerek “karşı dava ile ilgili eksikliğin giderilmesi ile gerekçeli kararın bu şekilde taraflara tebliğe çıkarılmasının talep edildiği, mahkemece işten el çekilmesine rağmen gerekçeli kararda karşı davanın tefriki ile eldeki esasa kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır.   …. Yargılama sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden ve hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, re’sen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınması ve yeniden bir hüküm kurulması mümkün değildir. Hakim, verdiği (tefhim ettiği) hüküm ile bağlıdır. Sonradan hükmün yanlış veya eksik olduğu kanısına varsa bile, artık hükmü değiştiremez. Başka bir ifade ile mahkeme davayı tekrar ele alıp yeni ve başka bir hüküm veremez. Mahkemenin nihai karar ile el çekmiş olduğu dosyanın, ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hakimin önüne yeniden gelmesi halinde tekrar ele alınabilmesi mümkün olabilir. Diğer taraftan; tarafların tüm delilleri toplanıp incelendikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin HMK’nın 297. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu HMK’nın 297. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Uygulamada zorunlu sebeplerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. Bu durumda da HMK’nın 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Bu genel kurallara göre mahkemece …..vekili tarafından verilen 13.05.2016 tarihli dilekçesinin kabulü ile karşı davanın 2014/459 Esas sayılı dosyada gerekçeli kararda tefrik edilip eldeki dosyada incelenip kararı bağlanması doğru olmadığından yapılması gereken iş eldeki dosyanın aynı mahkemenin 2014/459 Esas sayılı dosyası ile birleştirilip her iki dava hakkında birlikte karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.       ….   İlgili Maddeler HMK 297 Madde HMK 297 Madde    ]]>