Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir

  1. Hukuk Dairesi         2018/1893 E.  ,  2018/1314 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca açılmış olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı … vekilince temyiz olunmuştur.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (ı) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici İşlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlem sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir. Açıklanan hususlar gözetildiğinde eser sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının anlaşılabilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer yanın ise satıcı/sağlayıcı olması gerekir. Bu koşulların bulunması halinde tüketici işleminden ve sonuçta da görevli mahkemenin “tüketici mahkemesi” olduğundan söz edilebilecektir.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz. 6502 sayılı Yasa’nın 73/I. maddesi uyarınca bu kanun kapsamında sayılan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevli, aksi halde ise genel mahkemeler görevlidir.Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur.
6502 sayılı Yasa kapsamında bir davanın tüketici mahkemesinde görülebilmesi için bir tarafın sağlayıcı/yüklenici diğer tarafın ise nihai tüketici olması zorunludur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa eser sözleşmesini tüketici işlemi olarak kabul etmiş ise de Dairemizin uygulamalarına göre Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi tüketici işlemi olarak kabul edilmemektedir. Aynca davacılar da nihai tüketici değildir. Öte yandan davalı şirket yanında gösterilen diğer davalılarda taşınmazları yükleniciden satın almış olan şahıslar olup, bu davanın tüketici mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle tüketici mahkemesince esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’nin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.