Düzenlediği sahte belgelerle bir limited şirket adına ihale makamına taahhüt ederek tamamladığı onarım işinden elde ettiği hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı görüşüyle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden Temmuz- Eylül 2002 dönemi için davacı adına re'sen salınan vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile gecikme zammına karşı açılan davada; sahte vekaletname ve teklif mektubu kullanarak … İnşaat Turizm Tic.Ltd.Şti. isimli bir şirket adına Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce ihale edilen Atatürk Stadı genel onarım işini taahhüd ederek bu işi tamamlayan ve sahte vergi levhası ve nüfus cüzdanıyla bu şirket adına bastırdığı faturaları kullanarak tahsil ettiği hak edişlerden kaynaklanan hasılatını beyan dışı bırakan davacının dönem matrahının belirlenmesi amacıyla konunun takdire sevkinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak takdir komisyonunca, söz konusu onarım işinin taşerona yaptırıldığı gözardı edilerek alınan hakediş tutarının tamamının matrahta bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gibi Gelir vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesinin 4'üncü fıkrası uyarınca farkın %10'u aşan kısmının matrahta bırakılması gerektiği, tahakkuk aşamasında hesaplanacak olup davacı adına düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamesinde yer almayan gecikme zammının ise bu aşamada idari davaya konu yapılabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işleme dayanmadığı, yasa gereği mahsup dönemi geçtiği için aslı aranmayacağı ve tahakkuk ettirilmeyeceği vergi ve ceza ihbarnamesinde belirtilen geçici vergi hakkında karar verilemeyeceği gerekçesiyle, geçici vergi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veren, davanın vergi ziyaı cezası ile gecikme zammına ilişkin kısmını ise reddeden Malatya Vergi Mahkemesinin 31.1.2005 gün ve E:2004/402, K:2005/30 sayılı kararının; takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden salınan cezalı vergilerde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
<![CDATA[
T.C.
D A N I Ş T A Y
Üçüncü Daire
Esas No : 2005/1149
Karar No : 2005/1925
Özeti : Geçici vergiye ilişkin noksan bildiriminin %10’u
aşması halinde sadece bu oranı aşan kısmın değil,
beyan dışı bırakılan tutarın tümünün re’sen veya
ikmalen vergilendirmeye esas alınması gerektiği
hakkında.
Temyiz Eden : Harput Vergi Dairesi Müdürlüğü-ELAZIĞ
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Düzenlediği sahte belgelerle bir limited şirket adına
ihale makamına taahhüt ederek tamamladığı onarım işinden elde ettiği hasılatını kayıt ve
beyan dışı bıraktığı görüşüyle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden Temmuz-
Eylül 2002 dönemi için davacı adına re’sen salınan vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile gecikme
zammına karşı açılan davada; sahte vekaletname ve teklif mektubu kullanarak … İnşaat
Turizm Tic.Ltd.Şti. isimli bir şirket adına Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce ihale edilen
Atatürk Stadı genel onarım işini taahhüd ederek bu işi tamamlayan ve sahte vergi levhası ve
nüfus cüzdanıyla bu şirket adına bastırdığı faturaları kullanarak tahsil ettiği hak edişlerden
kaynaklanan hasılatını beyan dışı bırakan davacının dönem matrahının belirlenmesi amacıyla
konunun takdire sevkinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak takdir komisyonunca, söz
konusu onarım işinin taşerona yaptırıldığı gözardı edilerek alınan hakediş tutarının tamamının
matrahta bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gibi Gelir vergisi Kanununun
mükerrer 120’nci maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca farkın %10’u aşan kısmının matrahta
bırakılması gerektiği, tahakkuk aşamasında hesaplanacak olup davacı adına düzenlenen vergi
ve ceza ihbarnamesinde yer almayan gecikme zammının ise bu aşamada idari davaya konu
yapılabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işleme dayanmadığı, yasa gereği mahsup
dönemi geçtiği için aslı aranmayacağı ve tahakkuk ettirilmeyeceği vergi ve ceza
ihbarnamesinde belirtilen geçici vergi hakkında karar verilemeyeceği gerekçesiyle, geçici
vergi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veren, davanın vergi ziyaı cezası ile
gecikme zammına ilişkin kısmını ise reddeden Malatya Vergi Mahkemesinin 31.1.2005 gün ve
E:2004/402, K:2005/30 sayılı kararının; takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden
salınan cezalı vergilerde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : Enis Sivişoğlu
Düşüncesi : Vergi mahkemesi kararının; cezanın, azaltılarak
hesaplanan farkın %10’unu aşan kısmın matrahta bırakılması suretiyle değiştirilmesine ilişkin hüküm fıkrası yönünden bozulması, diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : Nurten Karaçay
141
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların
temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi kararının geçici vergi ile gecikme
zammına ilişkin hüküm fıkraları, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun
görülmüştür.
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120’nci maddesinin dördüncü fıkrasında, yapılan
incelemeler sonucu, geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10’u aşan tutarda eksik beyan
edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi
salınacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak
gecikme faizi ve ceza tahsil edileceği kurala bağlanmıştır. Sözü geçen fıkrada beyandaki
noksanlığın bağlandığı %10 oranı, bu nedenle yapılması gereken vergilendirmenin ön
koşuludur. Belirtilen oranı aşmayan noksan bildirimlerin, vergilendirme konusu yapılmaması
amacıyla öngörülmüştür. Noksan bildirimin %10’u aşması halinde, beyan dışı bırakılan
tutarın tümünün re’sen veya ikmalen vergilendirmeye esas alınması Vergi Usul Kanununun
29 ve 30’uncu maddelerinin gereğidir.
Verginin yasallığı ilkesi, vergilendirmeye ilişkin temel ögelerin yasada öngörülmesini gerektirdiğinden ve bu alanda vergi idaresine düzenleme yapma yetkisi tanınmadığından, mükerrer 120’nci maddenin 4369 sayılı Yasa ile değişik kuralının uygulanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı görüşünü duyuran Tebliğlerde, geçici vergi matrahının %10’u aşan tutarda noksan beyan edilmesi halinde bu oranı aşan kısmın vergilendirilmeye konu yapılacağı yönündeki açıklamanın, yasadaki düzenleme karşısında etkili olmayacağı açıktır.
Davaya konu yapılan vergi ziyaı cezasına esas alınan geçici verginin matrahı
yönünden bağlı olduğu ve davacı adına aynı nedenle salınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisini;
taşerona yapılan ödemelerin tarh matrahının tespitinde dikkate alınmadığı gerekçesiyle,
matrahı azaltarak değiştiren vergi mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusu
Danıştay Üçüncü Dairesinin 20.9.2005 gün ve E:2005/1148, K:2005/1924 sayılı kararıyla
reddedildiğinden, vergi mahkemesince, belirtilen nedenle azaltılan farkın tümünün matrahta
bırakılması ve cezanın bu farka göre değiştirilmesi gerekirken, mükerrer 120’nci maddeyle
ilgili yukarıda yapılan açıklamalar karşında, azaltılarak değiştirilen farkın %10’unun yanılma
payı olduğu için vergilendirme ve cezaya konu yapılamayacağından hareketle cezanın,
hesaplanan farkın %10’unu aşan kısmı matrahta bırakılmak suretiyle değiştirilmesinde
hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulüyle Malatya Vergi
Mahkemesinin 31.1.2005 gün ve E:2004/402, K:2005/30 sayılı kararının; vergi ziyaı
cezasının,geçici verginin hesaplanmasına ilişkin farkın %10’unun matrah farkından
indirilmesi suretiyle değiştirilmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer hüküm
fıkralarına yönelik temyiz isteminin reddine, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü
maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere
yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 20.9.2005 gününde
oybirliğiyle karar verildi.]]>