eser sözleşmelerinde kural sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalâtın, yapımı üstlenen yüklenici ya da taşeron tarafından ifa edilmiş ve gerekçeleştirilmiş olmasıdır. Bunun aksini ileri süren iş sahibi yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkalarına tamamlattığı ya da kendisinin tamamladığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. Davalı yüklenici 15 nolu hakedişten sonra davacıların yaptığını kabul ettiği dışında kalan iş ve imalâtları kendisinin yaptığı ya da dava dışı 3. kişilere yaptırdığının ileri sürülmesine rağmen bu savunmasını yasal delillerle ispatlayamamıştır. Buna göre 15 nolu hakedişte sonra davacı taşeronun işi bıraktığı tarihe kadar sözleşme kapsamında yapılmış olan imalâtların onun tarafından gerçekleştirildiğinin kabulü zorunludur

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2016/5175 Karar No:2018/1303
  1. Tarihi:2.4.2018
  Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 15 dahil daha önceki hakedişler hesap mutabakatı niteliğinde olup itirazsız olarak imzalanmış olması sebebiyle davacının 15 nolu hakedişten önce yapılan kesintilere yönelik talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı alt yüklenici davalı yüklenicidir. Tarihsiz taşeron sözleşmesi ile davacı alt yüklenici davalı yüklenicinin üstlendiği işlerin yarma veya ariyet kazısı yapılması, yüklemesi, saha içinde, nakli, serilmesi, sulanması, sıkıştırılması ve saha içi yolların yapılması işini (sıyırma kazıları hariç) üstlenmiştir. Bu sözleşme ile ilgili 05.03.2009 tarih ve 04.01.2010 tarihli ek zeyilnameler düzenlenmiştir.Davacı davasında sözleşme ve zeyilname ile üstlendiği işleri yaptığını, yaklaşık 1.423.040,283 m3 iş yapmasına rağmen sadece 1.241.041,00 m3 iş bedelinin ödendiği, yaklaşık 190.629,00 m3 iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, 10.07.2015 tarihli açıklama dilekçesinde alacak kalemlerini ve talep ettiği miktarları bildirmiş, ıslahla talebini arttırmamıştır.Davalı yüklenici savunmalarında davalının yapılan son hakedişten sonra 32.131,300 m3 iş yaptığını, ancak daha fazla miktarda mazot ve SGK ödemelerinden dolayı kendisinin alacaklı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Dava dilekçesine ekli adi yazılı 11.08.2010 tarihli km-16.845-12.6-100 arası katı matrajı başlıklı tabloda fark yaklaşık 70.519 m3 olarak yazılı olup davacı tarafça aslı sunulmadığı gibi davalı vekili cevap dilekçesinde bu belgenin kendilerinde bulunmasına rağmen kendilerine bağlamayacağını ileri sürdükleri ve altındaki imzanın kime ait olduğu belli olmadığı ve inceleme imkanı da bulunmadığından yazılı belge niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece söz konusu belgeye itibar edilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak eser sözleşmelerinde kural sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalâtın, yapımı üstlenen yüklenici ya da taşeron tarafından ifa edilmiş ve gerekçeleştirilmiş olmasıdır. Bunun aksini ileri süren iş sahibi yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkalarına tamamlattığı ya da kendisinin tamamladığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. Davalı yüklenici 15 nolu hakedişten sonra davacıların yaptığını kabul ettiği dışında kalan iş ve imalâtları kendisinin yaptığı ya da dava dışı 3. kişilere yaptırdığının ileri sürülmesine rağmen bu savunmasını yasal delillerle ispatlayamamıştır. Buna göre 15 nolu hakedişte sonra davacı taşeronun işi bıraktığı tarihe kadar sözleşme kapsamında yapılmış olan imalâtların onun tarafından gerçekleştirildiğinin kabulü zorunludur. Bu durumda mahkemece HMK’nın 281. maddesi hükmünce yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulunca iddia savunma ve dosya kapsamındaki mevcut delillere göre az yukarıda belirtilen ilkede göz önünde tutularak davalı alt yüklenicinin 15 nolu hakedişten sonra işi bırakıncaya kadar sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalât miktarı ve sözleşme fiyatlarına göre bedeli ile davalı yüklenicinin mahsubunu istemekte haklı olduğu davacıya verdiği mazot bedeli ve varsa davacı adına yaptığı SGK pirim ödemeleri ve davalının varsa yaptığı başka ödeme miktarları konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp davacının açıklama dilekçesi gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.        ]]>