Dönme hakkı, tek taraflı bir irade beyanı açıklamasıyla yapılır ve karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinden dönülmesi geriye etkili sonuçlar doğuracağından taraflar aldıklarını karşı tarafa vermek zorundadır. Kural olarak seçimlik haktan dönülmesi mümkün değildir. Ancak Dairemiz eserin ayıplı olarak imal edilmiş olması halinde hangi seçimlik hakkın uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan eserin reddini gerektirir nitelikte ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkın dönme olarak kullanılmasına rağmen bedelde indirim seçimlik hakkının uygulanması gerektiğini kabul etmektedir

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2018/34
Karar No:2018/2699
K. Tarihi:26.6.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük.Mah.Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, yapılan ödemenin iadesi ve ayıplı imalâtın söküm bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların olması şeklinde tanımlanmaktadır (Yargıtay 15. H.D. 13.11.2017 gün 2016/4967 Esas 2017/3924 Karar sayılı ilâmı).
Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde eser sözleşmelerinde ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları gösterilmiştir. Bu seçimlik hakların yanında iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat hakkı da bulunmaktadır. Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları da, eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkıdır.
Dönme hakkı, tek taraflı bir irade beyanı açıklamasıyla yapılır ve karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinden dönülmesi geriye etkili sonuçlar doğuracağından taraflar aldıklarını karşı tarafa vermek zorundadır. Kural olarak seçimlik haktan dönülmesi mümkün değildir. Ancak Dairemiz eserin ayıplı olarak imal edilmiş olması halinde hangi seçimlik hakkın uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan eserin reddini gerektirir nitelikte ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkın dönme olarak kullanılmasına rağmen bedelde indirim seçimlik hakkının uygulanması gerektiğini kabul etmektedir (Yargıtay 15. H.D.’nin 18.02.2015 gün 2014/5389 Esas, 2015/801 Karar sayılı ilâmı).
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen inşaat mühendisi bilirkişi raporundan, davalının gerçekleştirdiği iş ve imalâtların delil tespitinden sonra sökülüp kaldırıldığı ve zeminde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada çeşitli fotoğraf ve deliller bulunduğu gibi, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/2 D. iş sayılı tespit dosyasında mahallinde saptanan bulgular bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu Kanun’un 3/1. maddesi ile eser sözleşmeleri de bu yasa kapsamına alındığı, bu nedenle taraflardan birisinin nihai tüketici olan eser sözleşmeden doğan davalarda 73/1. maddesine göre tüketici mahkemeleri görevli hale gelmiş ise de, davanın açıldığı 07.03.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı yasa yürürlüğe girmediği ve geçici madde 1-1’e göre bu Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce açılmış davalar açıldığı mahkemelerde görüleceği, buna göre davanın açıldığı tarihte davaya asliye hukuk mahkemesince bakılması gerektiğinden davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakmak üzere ara kararı oluşturulduktan sonra yargılamaya devam edilerek, davalının yaptığı imalâtlar sökülmüş olup inceleme imkânı da kalmadığından konusunda uzman teknik bilirkişiden delil tespit dosyası ve raporunda tespit edilip gösterilen bulgu ve fotoğraflar ile dava dosyasında toplanan deliller ve çekilen fotoğraflar ve sözleşme incelenip değerlendirilmek suretiyle ayıbın niteliği ile davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme ve ayıplı imalâtın giderilmesi için tazminat istemekte ya da bedelde indirim veya ücretsiz onarım istemekte haklı olup olmadığı, miktarı ile ilgili gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, talimat yoluyla alınan teknik konularda uzmanlığı bulunmayan hukukçu bilirkişinin raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.