dosya davacısı gerçek kişi arasında imzalanan  eser sözleşmesinden kaynaklanmadığı Yanlar arasında yazılı sözleşme bulunduğuna ve kat malikleri kurulunca site yönetimine gerekli yetkiler verildiğine göre davacı birleşen dosya davalısı site yönetiminin her iki davada da taraf sıfatının bulunduğunun kabulü gerektiği  Mahkemece işin esasına girilip toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken dava şartı olan “taraf ehliyeti” ile dava şartı olmayan “taraf sıfatı (husumet)” kavramlarının karıştırılarak ve yasa maddeleri hatalı yorumlanarak yazılı şekilde asıl ve karşı davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir

 

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/5193
Karar No:2016/2205
K. Tarihi:11.4.2016

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Davada, taraflar arasındaki siteye havuz yapılması işine ilişkin 01.10.2010 tarihli sözleşmenin noterden gönderilen ihtarname ile haklı nedenlerle tek taraflı olarak feshedildiği, davalının üstlendiği havuz yapım işini tamamlamadığı, yapılan işlere karşılık davalıya 11.150,00 TL ödeme yapıldığı, iş bedeline karşılık verilen Bankası … şubesine ait 30/11/2010 tarihli 3.750,00 TL bedelli .. numaralı, 30/11/2010 tarihli 7.000,00 TL bedelli …. numaralı ve 31/12/2010 tarihli 10.000,00 TL bedelli …. numaralı 3 adet çekin karşılıksız kalıp iade edilmediği, davalının bu çeklere dayanarak takibi başlatma ihtimalinin bulunduğu ileri sürülerek çeklerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti istenmiştir.
Davalı yüklenici cevabında ve birleşen davasında, sözleşmenin feshinin hukuka aykırı olduğunu, işin %90 seviyeye geldiğini, işin başında teminat olarak verdiği 31/10/2010 tarihli 7.000,00 TL bedelli senedin iade edilmeyip haksız olarak icra takibine konulduğunu savunarak ve iddia ederek aleyhine açılan davanın reddini, takibe konulan teminat senedi nedeniyle de borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, taraf ehliyetinin HMK’nın 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğu, site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetine sahip olmadığı, bu nedenle davacı ve davalı olamayacağı gerekçesiyle asıl dava aktif dava ehliyeti yokluğundan, birleşen dava da pasif dava ehliyeti yokluğundan reddedilmiş, karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık, davacı birleşen dosya davalısı site yönetimi ile davalı birleşen dosya davacısı gerçek kişi arasında imzalanan 01/10/2010 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Yanlar arasında yazılı sözleşme bulunduğuna ve kat malikleri kurulunca site yönetimine gerekli yetkiler verildiğine göre davacı birleşen dosya davalısı site yönetiminin her iki davada da taraf sıfatının bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece işin esasına girilip toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken dava şartı olan “taraf ehliyeti” ile dava şartı olmayan “taraf sıfatı (husumet)” kavramlarının karıştırılarak ve yasa maddeleri hatalı yorumlanarak yazılı şekilde asıl ve karşı davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün her iki taraf yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.