Eser sözleşmesi davalı şirketi temsile yetkili kişiler olduğunun anlaşılması halinde teslimin kanıtlandığının kabulüyle mahallinde uzman teknik bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak montajın yapılıp yapılmadığının incelenmesi, işin yapıldığının anlaşılması halinde bedelinin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa fiyatlarıyla belirlenmek üzere gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp irsaliyesinde davalı yetkilisinin imzasını taşıyan 1 faturanında davacı alacağına eklenmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacının icra inkâr tazminatı talebi de bulunduğu halde gerekçesini de göstermek suretiyle bu konuda olumlu yada olumsuz hüküm kurulmaması da doğru olmamış bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir

“Taraflar arasında sözlü olarak kurulan akdi ilişki 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, sözleşmeye uygun meydana getirdiği eseri teslim borcu altındadır. Eserin teslim edilip edilmediğinin ispatında taraflar ispatın hangi delillerle yapılacağı hususunda sözleşmeye hüküm koyabilirler ve teslim konusunda bir delil sözleşmesi yapabilirler. Böyle bir delil sözleşmesi yoksa yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim ettiği vakıasını, teslim, hukuki işlem değil, hukuki fiil olduğundan kural olarak her tür kanıtla bu arada tanıkla dahi ispat edebilir.

Somut olayda davacı delilleri arasında faturalar ve sevk irsaliyelerine de dayanmış olup, mahkemece davalı şirket yetkilisinin imzasını taşıyan sevk irsaliyesindeki malların teslim edildiği kabul edilmiş ise de; diğer sevk irsaliyelerindeki teslim alan şahısların davalı şirketin çalışanı olup olmadığı araştırılmamış, eser sözleşmesinde işin yapılıp teslim edildiğinin maddi vakıa olması sebebiyle tanık beyanı ile kanıtlanması mümkün olmasına rağmen sevk irsaliyelerinde ismi yazılı şahıslar tanık olarak da dinlenmemiştir. Yapılması gereken iş davalının kabul ettikleri dışında kalan sevk irsaliyelerinin altında iş sahibi adına teslim alan kimselerin davalı şirket çalışanı olup olmadığının incelenip imzaların inkâr edilmesi halinde SGK kayıtları ve diğer deliller ile bu husus araştırılarak ve kabul edilen sevk irsaliyelerindeki teslim eden ve alan kısmında imzaları bulunan şahıslar tanık olarak dinlendikten sonra davalı şirketi temsile yetkili kişiler olduğunun anlaşılması halinde teslimin kanıtlandığının kabulüyle mahallinde uzman teknik bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak montajın yapılıp yapılmadığının incelenmesi, işin yapıldığının anlaşılması halinde bedelinin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa fiyatlarıyla belirlenmek üzere gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp irsaliyesinde davalı yetkilisinin imzasını taşıyan 3347 numaralı faturanında davacı alacağına eklenmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacının icra inkâr tazminatı talebi de bulunduğu halde gerekçesini de göstermek suretiyle bu konuda olumlu yada olumsuz hüküm kurulmaması da doğru olmamış bu nedenle kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.” (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2018/4925 K. 2019/2949 T. 24.6.2019)