asıl dava eser sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi tespit, fazla ödemenin istirdadı, cezai şart, güncellenen ihale bedeli ile sözleşme bedeli arasındaki farktan ibaret zararın tahsili, birleşen dava eser sözleşmesinin feshi sebebiyle tasfiye hesabının çıkartılarak iadesi gereken ürünlerin aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar

  1. Hukuk Dairesi         2019/3899 E.  ,  2020/2639 K.

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili gelmedi. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-birleşen dosya davacısı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava eser sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi tespit, fazla ödemenin istirdadı, cezai şart, güncellenen ihale bedeli ile sözleşme bedeli arasındaki farktan ibaret zararın tahsili, birleşen dava eser sözleşmesinin feshi sebebiyle tasfiye hesabının çıkartılarak iadesi gereken ürünlerin aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece “asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne” dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Açılan birden fazla davanın birleşmesi durumunda, her bir dava için ayrı ayrı hüküm kurulması ve dava konusu istemlerin hangi davada dava konusu yapılmışsa o davada hüküm altına alınması gerekir. Ayrıca dava konusu yapılan bir alacak diğer davada mahsup edilemez. 6100 sayılı HMK’nın “hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların (harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de) sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.
Somut olayda yüklenici tarafından açılan birleşen davada talep edilen tasfiye hesabı kapsamında yükleniciye iadesi gereken ürünlerin (kapıların) bedeli ile KDV iadesinden
oluşan tutar asıl davada iş sahibinin belirlenen alacağından mahsup edilmiş, davalar mahsuplaşma yoluyla sonuçlandırılmış, asıl ve birleşen dava hakkında tek bir hüküm kurulmuştur. Oysa az yukarıda da belirtildiği gibi aynı mahkemede birleştirilmiş olsalar dahi her bir dava ayrı bir dava olup, bağımsız niteliklerini koruyacağından nihai kararda asıl ve birleşen davada mahsuplaşma yapılmaksızın ayrı ayrı hüküm kurulması, taraflara yüklenen hak ve borçlar, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden de ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekir. Karar açıklanan usule aykırılık nedeniyle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-birleşen dosya davalısından alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-birleşen dosya davacısına verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı-birleşen dosya davacısı … yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 437,00 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına iadesine, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken bakiye 174,10 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısından alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.