gayrimenkulun devrinde sıkıntı bulunduğunun gayrimenkule ilişkin tapu ve imar bilgileri üzerinde yapılacak basit bir inceleme ile anlaşılabilir bir husus olması ve katılanın alım satım ilişkisinde bu araştırmayı yapabilme olanağının sanık tarafından ortadan kaldırılmamış olması, sanığın katılandan parayı alırken hileli bir davranışta bulunduğuna dair her hangi bir iddianın da bulunmaması karşısında, sanık ile katılan arasındaki uyuşmazlığın gayrimenkul alım satım aktinden kaynaklanan hukuki ihtilaf mahiyetinde olup, dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair ise katılanın soyut beyanı dışında mahkumiyetine yeretli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleriyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

15. Ceza Dairesi         2017/781 E.  ,  2017/20120 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, tehdit
HÜKÜM : Beraat

Sanığın dolandırıcılık ve tehdit suçlarından beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık …’nın, katılan … ile irtibat kurarak emlakçı olduğunu, elinde satılık arsa bulunduğunu söylediği, daha sonra aralarında yapılan görüşmelerde …’a ait tapulu yer fotokopisini katılana göstererek arsa sahibinin İstanbul’da ikamet ettiğini beyan edip, arsanın olduğu yere katılan ile birlikte gittiği, arsayı katılan ve eşine gösterdiği, yapılan pazarlık sonucunda sanığın katılandan 10.000 TL kapora, 4.000 TL de komisyon ücreti aldığı, katılanın ilerleyen günlerde arsanın imar problemleri olduğunu öğrenmesi üzerine sanıktan parasını iade etmesini istediği; ancak, sanığın katılanı oyalayarak parasını vermediği, bunun üzerine katılanın sanığın ağabeyine ulaşarak durumu anlattığı, sanığın da bundan haberdar olup katılanı telefonla arayarak “Sen benim abimin yanına mı gittin lan, ben senin gelmişini geçmişini sinkaf ederim, ben seni ortadan kaldıracağım, vuracağım, öldüreceğim” dediği, katılanın sanığa hakkında şikayetçi olacağını söylemesi üzerine ise “Savcılığa gidersen seni öldürürüm, elinde hiçbir evrak yok birşey ispat edemezsin” dediği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, davaya konu gayrimenkulun devrinde sıkıntı bulunduğunun gayrimenkule ilişkin tapu ve imar bilgileri üzerinde yapılacak basit bir inceleme ile anlaşılabilir bir husus olması ve katılanın alım satım ilişkisinde bu araştırmayı yapabilme olanağının sanık tarafından ortadan kaldırılmamış olması, sanığın katılandan parayı alırken hileli bir davranışta bulunduğuna dair her hangi bir iddianın da bulunmaması karşısında, sanık ile katılan arasındaki uyuşmazlığın gayrimenkul alım satım aktinden kaynaklanan hukuki ihtilaf mahiyetinde olup, dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair ise katılanın soyut beyanı dışında mahkumiyetine yeretli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleriyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, tehdit suçunun ise işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 11/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.