Götürü bedelli işlerde aksi kararlaştırılmadıkça Katma Değer Vergisi götürü bedele dahil olduğundan ayrıca talep edilemez

Götürü bedel inşaat sözleşmesinin asli unsuru olan bedelin sözleşmenin kurulduğu anda yani önceden ve kesin bir şekilde belirlendiği bedel olarak tanımlanmaktadır Götürü bedelin belirlenmesi geçerliliği açısından özel bir şekle bağlanmamış olup hal ve durumdan bedelin götürü olduğu kanaatine varılabilir.

Örneğin inşaat sözleşmelerinde yer verilen “anahtar teslimi” ifadesiyle de götürü bedel amaçlanmaktadır

Götürü bedel sözleşmenin başında taraflarca kesin olarak belirlenmiş olduğundan, ne
yüklenici lehine arttırılabilir ne de iş sahibi lehine azaltılabilir.

Bir başka deyişle, götürü bedel miktar olarak hem asgari hem azami bir bedeldir91. Nitekim TBK m. 480’de de bu husus, “Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Dolayısıyla,

yüklenici sözleşmenin imzalanması aşamasında -bedelin rizikosunu taşıyacağından bedeli
belirlerken birçok hususu (iş artışı, malzeme fiyatlarında artış, iklim koşulları, doğa
olayları vb. durumlar) dikkat almak yükümlülüğü altındadır.

Yargıtay içtihatlarında da götürü bedel kararlaştırılması halinde bedelin herhangi bir nedene dayalı olarak değişmeyeceği açıkça vurgulanmaktadır

İnşaat sözleşmelerinin konusunu oluşturan taşınmaz yapı inşası işleri, 3065 sayılı Katma
Değer Vergisi Kanunu m. 1 kapsamında kaldığından karma değer vergisine (KDV) tabidir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu m. 8’de de katma değer vergisi mükellefinin “mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar” olacağı düzenlendiğinden, taşınmaz yapı inşası işlerinde vergi mükellefi yüklenicidir.

İnşaat sözleşmesinde taraflar aksini kararlaştırmadıkları sürece, katma değer vergisi tutarı
götürü bedel içinde kalmaktadır93. Ancak taraflar katma değer vergisinin götürü bedele
dahil olmadığını ve ayrıca iş sahibi tarafından ödeneceğini kararlaştırabilirler.

Aynı şekilde Yargıtay da kararlarında, inşaat sözleşmesiyle aksi düzenlemediği sürece katma değer vergisinin götürü bedele dahil olduğunu kabul etmektedir

Y. 15. HD, 6.3.2019, E. 2018/5546, K. 2019/974: “Taraflar arasında 21.02.2006 tarihinde imzalanan sözleşme 620.000,00 TL bedelli olup, toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Sözleşmede bu bedele ilaveten ayrıca KDV ödeneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında götürü bedelli işlerde KDV’nin iş bedeline dahil olup aksi kararlaştırılmadıkça ayrıca istenemeyeceği kabul edilmektedir.”

Y. 15. HD, 24.3.2014, E. 2014/2516, K. 2014/2005:

“Taraflar arasında imzalanan 15.02.2010 tarihli sözleşmeyle davacı yüklenici davalı iş sahibinin fabrikasının idari binaları inşaatının projelerinin hazırlanıp detaylarıyla uygulanması, malzeme ve işçilik iş sahibinden olmak üzere denetim ve kontrolünde
yaptırılması işini üstlenmiştir. Sözleşmenin 7. maddesinde bedel aynen, “işveren yüklenici yukarıda belirtilen hizmetler karşılığında TL (%18) ödeyecektir” şeklinde kararlaştırılmıştır. Yazılı oranın hangi miktara uygulanacağı açık olmamakla birlikte tarafların beyanlarından idari birimler inşaatının maliyet bedeli olduğu anlaşılmaktadır.

İş bedeli, imalât bedelinin belli bir oranı olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Götürü bedelli işlerde de sözleşme ve işin yapıldığı tarihlerde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 365. maddesi hükmünce yüklenici işi kararlaştırılan bedelle yapmak zorunda olduğundan ücretin arttırılmasını isteyemez.

Götürü bedelli işlerde aksi kararlaştırılmadıkça Katma Değer Vergisi götürü bedele dahil
olduğundan ayrıca talep edilemez. Somut olayda sözleşmenin 7. maddesinde ayrıca KDV ödeneceği belirtilmediğinden hesaplanacak götürü bedele ayrıca KDV ilave edilmesi mümkün değildir.”