Hakedişten İdarece Yapılan %5 Pirim Kesintileri

<![CDATA[  Karar Veren Mahkeme: Yargıtay 3. Hukuk Mahkemesi Karar Tarihi: 25.04.2011 Karar Sayısı : E:2011/548 , K:2011/7068 Olay Özeti Karar ve Sonuç : Dava dilekçesinde; 5510 sayılı Kanunun 81.maddesi ile 506 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından karşılanan prim tutarının davalı yüklenicinin hakedişinden kesilmesi gerekirken sehven kesinti yapılmayıp, davalıya yersiz ödeme yapıldığı ileri sürülerek 1.610,36 TL alacağın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 81.maddesinde, Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranlan ile Devlet Katkısı düzenlenmiş olup, maddenin (1) bendinde; özel sektör işverenlerinin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutar ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresi içerisinde ödemeleri ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması halinde; Kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı düzenlenmiştir. Kanunla, sigorta primini düzenli olarak ödeyip, diğer yükümlülüklerini de süresinde eksiksiz olarak yerine getiren özel sektör işverenine bu yükümlülükleri yerine getirmeyen diğer özel sektör işverenlerine göre bir destek unsuru sağlanmış olup, prim ödemeyi teşvik amacı taşıdığı açıktır. Davaya konu alacak; hazinece karşılanacağı, düzenlenen işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden kısımdır. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.]]>